Bugün 1 Mayıs...

Evet, "bugün 1 Mayıs". İşçinin, emekçinin bayramı.Dünyanın her yerinde işçilerin, emekçilerin coşkuyla kutladığı "Emek Bayramı".1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde işçilerin "8 saatlik iş günü" için ayaklandıkları gün.Bugün kazanılmış olan çalışma saati sınırlandırması için yapılmış büyük başkaldırı.Emeğin bu evrensel isyanının emek düşmanı iktidarların işbaşından uzaklaştırılması için bir uyarı olmasını diliyorum.14 Mayıs 1950"Yeter! Söz milletindir" sloganıyla seçime giren Demokrat Parti'nin seçim zaferini kazandığı tarih.Özgürlük ve uygarlık vaadiyle işbaşına gelen Demokrat Parti, ilk işleri olarak dinsel çevrelere verdikleri ödünlerle nereye gideceklerini anlatmışlardı. İlk milli eğitim bakanları olan Avni Başman'ın istifası da dikkatlerini çekmedi.Ama on yıl içinde "demokratlıktan diktatörlüğe" yönelmeleri, yasaları hiçe sayan uygulamaları, muhalefet lideri İsmet İnönü'nün yaşamına yönelen hareketleri bardağı taşırdı."Güç zehirlenmesi", Celal Bayar gibi Atatürk'ün görev verdiği kişilerin, Adnan Menderes gibi toprak ağalarının gözlerini kör ettiği için önlerini göremediler.İlginçtir, bugün de "güç zehirlenmesi" AKP'nin ve onun başkanı R.T. Erdoğan'ın sürüklendikleri durumu görememeleri ile yinelenmiştir.Demokrat Parti iktidarı; ülkeyi sürüklediği çıkmazla genç subaylar hareketini adeta zorunlu kılmıştı.27 Mayıs 1960Genç subaylar hareketi olarak Milli Birlik Komitesi "Ordu-gençlik el ele" sloganı ile yönetime el koydu.Aslında "kurucu Meclis" ile pek çok demokratik yapı kurulmuş, çağdaş bir toplumun geleceği güçlendirilmiştir:Çağdaş, demokratik, emekten yana bir anayasa,Devlet Planlama Teşkilatı,İşçilerin sendikal hakları, grev ve toplusözleşme hakkı,İşverenlerin sendika kurma hakkı,Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi...27 Mayıs Devrimi'ni zayıflatan olaylar, Yassıada yargılamalarının uzaması ile ordu içinden gelen baskı ile yapılan siyasal idamlardır.Milli Birlik Komitesi içlerindeki uzlaşmazlığı da çözerek sivil politikaya dönüşü başaracaktır.Daha sonra yaşanan askeri darbeler ile 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleri ile benzeştirilmesi büyük bir haksızlıktır.19 Mayıs 1919Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun başlangıcı olarak Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışını kabul etmek doğru olur.Ordu müfettişi olarak Samsun'a çıkan büyük lider, üstlendiği görevin çok ötesinde planlarla Samsun'a ayak basar.Daha 4 gün önce 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusu İzmir'e ayak basmış ve Anadolu işgali başlamıştır.İzmir'e çıkan Yunan askerine ilk kurşunu atarak tarihe geçen Hasan Tahsin, ne yapılması gerektiğini gösteren kahramandır.Mustafa Kemal, Yunan ordusunun arkasında bulunan İngiltere'nin artık