Kadıköy'de yine hüzün var
Ezeli rakibin üç gün önce derbi kaybetmiş, sen deplasmanda farklı kazanmışsın. Ligde 28 maç sonra yenilmiş Galatasaray'da normal olarak moraller zirve değildi maç öncesinde. Fenerbahçe Kadıköy'de bu defa avantajlı taraf olarak gözüküyordu.
Maç başladığında işin kâğıt üzeri tarafının gerçeğe dönüşemediği ortaya çıktı. Pres yapan, temaslı oyunda kaybettiği topları hemen geri alan Galatasaray, orta alanda üstünlüğü kurmuştu. Sara, Torreira ve Lemina üçlüsü oyunu çok iyi koordine ediyorlardı.
Fred etkisini gösteremiyor, Oğuz çok top eziyordu. Amrabat işin savunma tarafında vardı ama hücum da üretimi sıfırdı. Talisca uzun süre kayboldu. En Nesyri istediği pasları alamayınca tehlikeli olamıyor.
Sahneye Osimhen çıkınca Fenerbahçe'nin yapacak bir şeyi kalmamıştı. Biri penaltıdan, attığı 2 golle takımını rahatlatan Osimhen, klasını bir defa daha gösterdi. Oyunda hiç etkili olamayan Fenerbahçe'ye devre biterken Szymanski'nin kazandırdığı gol tam bir piyangoydu adeta. İkinci yarı başlarken hiç oyuncu değişikliği yapmadı Jose Mourinho. Oysa takımı ilk yarı kötü ve etkisizdi.
Mesela Çağlar, Barış karşısında epey zor durumlara düşmüştü. Kostic, bu maç istenilen performansı gösteremiyordu. Böyle sıkışan ve iyi olmadığınız maçlarda anahtar oyuncular her zaman iş yapar. Oyun Tadic'i çağırıyordu son 20 dakikaya girilirken ama çok geç alındı.