Türkiye'de artık neredeyse her şehirde bir kitap fuarı açılıyor. Son günlerde gidemesek de göremesek de İstanbul'dan Ankara'ya, Konya'dan Zonguldak'a, Çorum'dan Kocaeli'ne, Eskişehir'den Gaziantep'e kadar yüzlerce yayınevi, binlerce kitap, on binlerce okur bir araya geliyor. Medyadan takip edebildiğimiz kadarıyla kalabalıklar, imza kuyrukları, söyleşiler… Peki bütün bu hareketlilik, gerçekten şehirlerin kültürel dokusuna kalıcı bir katkı sağlıyor mu, yoksa birkaç gün süren bir gürültüden mi ibaret kalıyor
Geçtiğimiz günlerde katıldığımız Üsküdar, bu tablo içinde hâlâ merkezî bir konumda. İstanbul Kitap Fuarı uzun yıllardır hem yayıncıların hem okurların en büyük buluşma alanı. Ancak kentin büyüklüğü, bu kültürel etkinliği kimi zaman bir 'kitap pazarı'na dönüştürebiliyor. Dev stantların, indirimli satışların ve ünlü yazar kuyruklarının arasında kitabın kendisi zaman zaman görünmezleşiyor. Yine de İstanbul'un avantajı, bu kültürel enerjiyi yıl boyunca koruyabilmesi. Fuar bitse de şehir, edebiyat festivalleri, yayınevleri ve atölyeleriyle kültürel canlılığını sürdürebiliyor.
Ankara'daki durum biraz daha farklı. Başkent olmanın getirdiği entelektüel atmosfer, fuarı daha derinlikli bir tartışma alanına dönüştürüyor. Ankara Kitap Fuarı'nda okur profili genellikle daha dikkatli, söyleşilere ilgi daha yoğun. Yazar–okur buluşmaları burada birer alışveriş anı değil, düşünsel bir paylaşım olarak yaşanıyor. Fuar, başkentteki kültürel tartışmalara yeni sesler katabiliyor.
Anadolu şehirlerine gelecek olursak… Örneğin Çorum'u, Konya'yı, Eskişehir'i, Kahramanmaraş'ı, Gaziantep'i ya da Trabzon'u düşünelim. Bu şehirlerde kitap fuarları sadece bir etkinlik değil, bir kültürel nefes alma alanı. Çünkü bu şehirlerimizde fuar, büyük şehirlerdeki kadar kalabalık olmasa da kitapla kurulan bağ çok daha doğrudan ve içten. Bir yazarla ilk kez tanışan bir lise öğrencisinin heyecanı, yerel bir yazarın kendi şehrinde kitap imzalaması, bir kütüphanecinin yeni okurlarla tanışması… İşte bu küçük karşılaşmalar, şehirlerin kültürel belleğini besleyen en değerli ayrıntılar olarak hafızalarımızda yer tutuyor.