Geçmişin Aynasında Bugünün Gölgesi

Erbay Kücet

İsraillilerin, yani Yahudilerin Araplara — özellikle de Filistinlilere — yaptığı zulüm, sadece son yılların meselesi değil. Bu hikâye onlarca yıldır, neredeyse bir asırdır aynı coğrafyada, aynı topraklarda kan ve gözyaşıyla yazılıyor. Bugün Gazze'de, dünyanın gözleri önünde yaşanan insanlık dramını anlamak isteyen herkesin eline alması gereken bir eser var elimde. Joe Sacco'nun "Gazze'nin Dipnotları".

Geçtiğimiz günlerde Hasan Kaçan'ın okumam için gönderdiği bu çizgi romanın sıradan bir çizgi roman olmadığının altını kalın çizgilerle çiziyorum. Sacco, gazeteci bir çizer; kalemiyle fotoğraf makinesi gibi çalışıyor, çizgileriyle hafızayı taze tutuyor. 1956 yılında Han Yunus ve Refah'ta yaşanan katliamları, yani İsrail askerlerinin birkaç gün içinde 111 Filistinliyi öldürdüğü olayı, bizzat o dönemi yaşamış insanlarla yaptığı röportajlarla, birebir tanıklıklarla resmediyor.

Kitapta, Sacco'nun Filistin'e gidip o dönemin görgü tanıklarıyla yaptığı söyleşiler birer "sözlü tarih" belgesi gibi. Her çizim, her yüz, her gölge; o insanların acısını, korkusunu ve onurunu taşıyor. Yanında mihmandarıyla, yıllar sonra aynı sokaklarda dolaşırken bile o katliamın yankısı hâlâ duvarlardan duyuluyor. Bu yönüyle eser sadece bir çizgi roman değil; bir bellek, bir arşiv, bir vicdan çağrısı.

Joe Sacco, sadece tanıklıkları toplamıyor; aynı zamanda BM raporlarına, tarihçilerin kayıtlarına, belgelenmiş tanıklıklara da dayanıyor. Yani "Gazze'nin Dipnotları", gazeteciliğin vicdanla birleştiği, çizgilerin tarih yazdığı bir roman. Çizimleri öylesine detaylı, öylesine gerçekçi ki, okurken yalnızca görmekle kalmıyor, hissediyorsunuz. Kurşun sesini, taş tozunu, çığlıkların yankısını…

Bugün, 2025 yılında hâlâ aynı Gazze'nin üzerinde bombalar patlarken, Sacco'nun kitabı daha da anlam kazanıyor. Çünkü tarih, unuttuğumuzda tekrarlanıyor. 1956'nın Han Yunus'unda öldürülen çocukların gölgesi, bugün yine Gazze'nin sokaklarında dolaşıyor. Yalnızca isimler değişiyor; sahne, acı, zulüm aynı kalıyor.