Yurttaş birlikteliği de eyleme geçiyor
İktidar tarafından zedelenen Cumhuriyet Rejimi'nin "Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti"ni yeniden canlandırmak ve korumak için kurulan "Laiklik Meclisi", "Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi" gibi örgütlenmelerden sonra, "Yurttaş Birlikteliği" adıyla yeni bir "Demokratik Toplum Örgütü" daha oluşturuldu.
Sendika.org sitesinin haberine göre, 54 kuruluşun bir araya gelerek oluşturduğu "Yurttaş Birlikteliği", 28 Aralık'ta Ankara Tandoğan'da bir miting yapacak.
"Yurttaş Birlikteliği" adına açıklama yapan Şenal Sarıhan, TTB, TMMOB, Eczacılar Birliği, ÇHD ve Baroların da katılımcı olarak mitinge destek vereceklerini belirtti.
"Demokratik ve Laik Cumhuriyet Rejimi"ni kurtarma ve koruma umudumuz, bu rejimi savunan siyasal partilerle birlikte, Demokratik Toplum Örgütlerinin de yaptığı eğitim ve eylemlerle yeniden güçleniyor.
"Yurttaş Birlikteliği"nin açıklamasını aşağıda alıntıladım.
Kamuoyunu derinden sarsan; Narin ve Sıla Bebek cinayeti, özel hastanelerdeki yenidoğan bebeklerin katledilmesi, beş çocuğun yanarak ölümü, en son engelli çocukların devlet yurdunda işkence ile öldürülmesi, ülkemizde şiddetin vahşete dönüştüğünün yeni örnekleri oldu.
Sokak ortasında her gün kadınlar öldürülüyor.
Çocuklar, hayvanlar katlediliyor.
Çocuklarının geleceğinden umudunu kesmiş ana-babalar, engelli evlatlarını öldürdükten sonra intihar ediyorlar.
Sermayenin doymak bilmeyen hırsı yüzünden doğa talan ediliyor, işçiler, emekçiler ve engelliler açlık sınırının altında maaşla adeta ölüme terk ediliyor.
Köylü emeğinin karşılığını alamıyor, küçük esnaf yok oluşa gidiyor, halk, ırk, din, dil ve etnik kökenlerine göre ayrıştırılıyor, eğitim, sağlık, beslenme, barınma gibi temel haklara dahi erişemiyor.
Ekonomik çöküş ve yoksulluk derinleşiyor.
Ekonomik çöküş ve yoksulluk devam ederken kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınıyor.
Tüm kurumlar hızla çürüyor, eğitim dinselleştiriliyor, halk iradesi ile seçilen belediye başkanlarının yerine hukuk dışı ve keyfi kararlarla tepeden kayyum atanıyor.
Erkler ayrılığı kaldırılıyor, yasama organı etkisizleştiriliyor, adalete ulaşmak imkânsızlaşıyor, bu olumsuz gidişe tepki gösteren aydınlar, siyasetçiler, gazeteciler etki ajanlığı suçlamasıyla susturulmak ve halkımız korkutulmak isteniyor.