Köy Enstitüleri, bir "Eğitim Kurumu" olmanın çok ötesinde, tam bir "Ulusal Kalkınma Projesidir!"
Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir Din Tarım Toplumu'nda, bir Endüstri Toplumu ürünü olan Cumhuriyet Rejimi kurmasının, toplumsal itici gücü, dinamosu olan bir atılımdır!
Amacı, Endüstri Devrimi'nin insanlığa kazandırdığı teknolojik ve kültürel-ideolojik birikimi, eğitim yoluyla, Osmanlı kalıntısı olan Din Tarım Toplumu'nun insan malzemesine aktarmak ve bu yolla üretilen insan gücünü, köylü bir toplumu kentselendüstriyel bir toplum düzeyine sıçratmak için lider kadrosu olarak kullanmaktı.
Köy çocuklarını alıyor, insanlığın teknolojik ve kültürel birikimi ile eğitiyor ve toplumsal dönüşüme liderlik etmeleri için köye geri yolluyordu.
Nitekim, "ulusal uyanışı", "bağımsızlığı", "çağdaşlaşmayı", "Demokratik Cumhuriyet" hedefini engellemek isteyen Emperyalistler ve onların içerideki işbirlikçileri olan tarikatlar ve toprak ağaları tarafından saldırıya uğramış ve kapatılmışlardır.
Dün Cumhuriyet'te genç tarihçi arkadaşım Sinan Meydan, Köy Enstitülerinin öyküsünü, öncesi ve sonrasıyla, tam bir bütünlük içinde yazdı.
Ne yazık ki bu projeyi başlatan da onu koruyamayan da İsmet İnönü'ydü:
Onu başlatan "Bağımsız ve Tarafsız Türkiye"nin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi..
Onu koruyamayan da "Soğuk Savaş'ta, Batı Emperyalizminin İleri Karakolu haline gelen Türkiye"nin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi.
Dün Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümüydü.
Bu yıldönümünü, bir Köy Enstitülü olan Mustafa AYDINLI'nın, yukarıda anlattığım "Ulusal Kalkınma Projesi" anlayışı ile yazdığı bir şiir ile kutluyorum:
Kökleri derinde bir ulu çınar
Ülkesine âşık Köy Enstitülü
Ulusa kalkınma ereği sunar
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Cılavuz'da, Ergani'de, Pulur'da
Yurtsever insanlar yetişti burda
Kıvılcımlar olup dağıldı yurda
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Köyü uyarmayı temel aldılar
Bunun için kalk borusu çaldılar
Çağdaş uygarlıkta karar kıldılar
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Kahıra, çileye hepsi alışık
Ülkede gidişat hayli karışık
Yirmi bir noktada yirmi bir ışık