Tandoğan sonrası

2007'deki Türkiye cumhurbaşkanı seçimi öncesinde dinci bir siyasetçinin cumhurbaşkanı adaylığına karşı düzenlenen Cumhuriyet Mitingleri Türkiye'nin siyasal tarihindeki en görkemli mitinglerdi.

Ana mesajı "Cumhuriyetine sahip çık" sloganıydı.

İlki 14 Nisan 2007'de, Cumhurbaşkanı seçiminden iki hafta önce Ankara'da, ikincisi 29 Nisan'da İstanbul'da, üçüncü ve dördüncüsü 5 Mayıs'ta Manisa ve Çanakkale'de, beşincisi 13 Mayıs'ta İzmir'de yapıldı.

Sonuç, 28 Ağustos 2007'de Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ve zaten "Hükümet" olan ErdoğanAKP iktidarının bu yolla, "Devlet"e de el koyarak Cemaatle birlikte, Ergenekon, Balyoz ve benzeri kumpaslarla Sivil ve Asker Bürokrasiyi, Üniversiteleri, Medya'yı çökertmesi oldu.

İktidarın Demokratik Rejimi çökertme projesi 21 Ekim 2007'deki halkoylaması ile devam etti ve Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesinin kabul edilmesi ile Parlamenter Demokratik Rejim rafa kaldırıldı.

Erdoğan da 2014'te halk tarafından Cumhurbaşkanı seçildi.

2015 seçimlerinde iktidarı kaybetti ama CHP'ye hükümet kurma hakkını kullandırmayıp beş ay sonra seçimi tekrarlattı ve yeniden iktidar oldu.

2016'da, 15 Temmuz'da Cemaat Askeri Darbe girişimi, ErdoğanAKP iktidarı ise 20 Temmuz'da OHAL Darbesi yaptı.

OHAL Darbesi altında yapılan ve oyların yasalara aykırı olarak sayıldığı sözde bir halkoylaması ile de 16 Nisan 2017'de "Şahsım Devleti" kuruldu.

Adalet Yürüyüşü, 15 Haziran 2017'de Ankara'da Güvenpark'ta başlayan ve 9 Temmuz 2017'de Maltepe'de sonlanan, benim de katıldığım, Türkiye siyasal tarihinin en görkemli protesto yürüyüşlerinden biriydi.

420 kilometrelik yolu 25 günde, pek çok politikacı, sanatçı, yazar, bilim insanı ile birlikte yürüyen Kılıçdaroğlu, benim de katıldığım yürüyüşün sonunda Maltepe'de bir de miting ve daha sonra Çanakkale'de bir sempozyum düzenledi.

Ama bu yürüyüşün, mitingin ve sempozyumun devamı getirilemedi.

2018'de Erdoğan İkinci kez Cumhurbaşkanı seçildi.

2023'de ise Erdoğan Anayasa'nın "bir kişi ancak iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir" diyen açık hükmüne rağmen, Anayasa'ya aykırı olarak 3. kez yine Cumhurbaşkanı seçildi.

Üstelik CHP, kendi seçmenlerinin oylarıyla, başta Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının adalet bakanı olan birisi olmak kaydıyla, 38 sağcı politikacıyı, kendi listelerinden Meclis'e soktu.