Taksim Meydanı demokrasinin ve emeğin simgesidir
Cuma günü bu sütunda "Taksim yasağı faşizmin simgesidir" başlıklı yazım yayımlandı.
Bugün onun devamı niteliğindeki ikinci yazımı yayımlıyorum.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 12102023 tarihinde, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve diğerleri başvurularında Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Çünkü nasıl Beyazıt Meydanı Menderes'in 28 Mayıs 1960 "Tahkikat Encümeni" Sivil Darbesi'ne karşı çıkışın bir simgesi olarak "Hürriyet Meydanı" adıyla tarihe geçmişse, Taksim Meydanı da tarihsel olarak Demokrasi ve Emek Meydanı olarak simgeleşmiştir!
Bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin tarihsel gerekçesi şöyledir:
Sembolik bir değeri olan Taksim Meydanı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile bağlantılı ele alındığında başvurucular, diğer sendikalar ve işçiler nezdinde öneme sahiptir.
Bu nedenle işçi ve sendika kültürünü oluşturan yapı taşlarından biri olan Taksim Meydanı, yalnızca 1 Mayıs günü orada bulunanların dayanışmasını değil, aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını göstermektedir.
Bu durumda kendisini o kültürün bir parçası olarak gören her kişinin 1 Mayıs günlerinde Taksim Meydanı'nın ifade ettiği anlamı doğrudan tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için orada bulunma hakkı vardır.
1 Mayıs'ın Taksim Meydanı ile özdeşleşmesi nedeniyle anılan mekânın sınırlanması aktarılmak istenen düşüncenin de sınırlanmasına neden olabilecektir.
Somut olaylarda idarenin yasaklama ve dolayısıyla müdahale gerekçelerinden biri, İstanbul'da yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşleri alanları içinde Taksim Meydanı'nın yer almamasıdır.
Ancak toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlenmesindeki hedeflenen amaçlara ulaşabilmesi için mekânın önemi gözetildiğinde mekân seçme serbestisinin kategorik olarak yasaklanması Anayasa bakımından kabul edilemez bulunmuştur.
Başvurulara konu olaylarda gösteri yürüyüşleri henüz başlamadan kolluk güçlerince müdahale edilmiştir.
Düzenlenen tutanak ve belgelerde, etkinliklerin bazı faaliyetlerin aksamasına neden olduğu, kamu düzenini bozduğu veya alınan güvenlik önlemlerini zaafa uğrattığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Ayrıca başvuruya konu toplantıların içeriği, şekli, amacı, süresi, katılımcı sayısı, Taksim Meydanı'nda yapılacak bir toplantının gündelik yaşamı aşırı ve katlanılamaz düzeyde zorlaştırıp zorlaştırmayacağı, bu yerde etkinlik yapılmasını mümkün kılacak şekilde bir tedbir alınıp alınamayacağı, sunulacak alternatif mekânın toplanma hakkını etkisiz hale getirip getirmeyeceği idare ve yargı mercii tarafından değerlendirilmemiştir.