'Siyasal Alevilik' yalanı

Cumhuriyet Gazetesi dün, Alevilere karşı kurulan, hem rejimi hem de iç barışı tehdit eden kışkırtıcı bir komployu, "Siyasal Alevilik" iddiasını, "TEHLİKELİ SÖYLEM" başlığıyla manşete taşımıştı.

Mert Öner'in derlediği haberde, "'İktidar trollerinin' ortaya attığı 'Siyasal Alevilik' söylemine uzmanların tepki gösterdiği" ve "Alevi örgüt temsilcilerinin 'Siyasal Alevilik' söyleminin, katliamları meşrulaştırmanın adı olduğunu vurguladıkları" belirtiliyordu.

TELE1'de yaptığımız 18 Dakika programında, Cuma akşamı, bizim de üzerinde durduğumuz bir komploydu bu.

Prof. Dr. Cangül Örnek, tarihçi Reha Çamuroğlu ve ilahiyatçı yazar Cemil Kılıç Alevilerin, Cumhuriyetçi Demokrasiyi desteklemek dışında, şeriatçı hedefleri olmadığı için, gerektiğinde şiddet de kullanan "Siyasal İslam" terimine benzetilerek üretilen "Siyasal Alevilik" söyleminin, yapay ve yanlış olduğunu...

Söylemin, bölücülük ve saldırganlık üretmesinin dışında, gerçek ve kavramsal bir içerik taşımadığını...

Sünniler ve Hıristiyanlar tarafından kurulan ve geliştirilen Baas Partisi ile Aleviliğin, Suriye üzerinden özdeşleştirilmesinin olanaklı olmadığını, belirtmişlerdi.

Alevilere karşı bu saldırı, ilk de değildir.

Bırakın Osmanlı dönemindeki katliamları, Kahramanmaraş, Çorum, ve Sivas-Madımak katliamları da Alevi yurttaşlarımıza karşı yapılmıştı.

2009 yılında Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, TSK'ye yapılan "Komplo" bağlamında, Alevileri de darbeci eğilim içinde olmakla suçlamıştı.

Ben de "Alevilere Darbeci Demek Neofaşizmin Dışa Vurumudur" başlıklı bir yazı yazmış ve bugün de savunduğum şu düşüncelerimi belirtmiştim:

Aleviler bu ülkede, bırakın darbeci olmayı, Cumhuriyetçi Laik Demokrasinin güvenceleridir.

Bunun felsefi, kültürel, tarihsel ve siyasal üç nedeni vardır: