'Sığınmacılık', 'SANES' ve 'OBİT'

ABD'nin Suriye'ye saldırısından en çok zarar gören ülke Türkiye'dir."En kısa zamanda Şam'a gidecek... Emevi Camisi'nde namazımızı da kılacağız" diyerek girişilen yanlış savaşın büyük maliyeti şöyle:Pek çok vatan evladı şehit oldu.Milyarlarca lira harcandı.Güney sınırlarımızın güvenliği yok edildi.Hemen sınırımızda Türkiye'nin "terörist" olarak nitelediği, Kürt siyasal oluşumları meydana geldi.Kafa kesmekle övünen teröristler ülkede cirit atmaya başladı.Suriyelilerle birlikte, Afganlar, Pakistanlılar ve Afrikalılar da geldi.Ülkemiz, AB tarafından, nüfusun yüzde onuna kadar erişen "sığınmacıların depolandığı" bir ülke haline getirildi.Bunun karşılığında birkaç milyar Avro verildi (ama Türkiye, sığınmacılar için bugüne kadar 100 milyardan çok daha fazla masraf yaptı).İktidar, "mülteci" statüsü verilmeyen bu "sığınmacıların" bir kısmına kendi vatandaşlarına tanımadığı mali olanaklar, eğitim ve sağlık imtiyazları tanıdı.Bu sığınmacıların bir bölümü, vatandaşlık verilerek seçmen de yapıldı.Sonuçta, sığınmacılar yoluyla, Türkiye'nin toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel yapısı değiştiriliyor, devlet ve toplum yapısı bozuluyor ve yozlaştırılıyor.Dr. Nazlı Şenses Özcan, "Düzensiz Göç Üzerine Bir İnceleme" adlı makalesinde "Sığınmacı" tanımını şöyle yapıyor: "Sığınmacı (asylum seeker) terimi ise genellikle, mülteci statüsü almak isteyen, bu sebeple başvuruda bulunmuş ancak başvuruları devlet veya BMMYK tarafından henüz sonuçlandırılmamış kişileri ifade etmek için kullanılır."Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü Türkiye'nin "sığınmacılar" konusundaki rolünü şöyle açıklıyor:"Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, 11 Nisan 2014'te yürürlüğe girmiştir.Kanun, Türkiye'deki tüm yabancılara ilişkin işlemlerden sorumlu olarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nü kurmuştur.Türkiye, Geçici Koruma Yönetmeliği'ni 22 Ekim 2014 tarihinde kabul etmiştir."PEKİ, "SANES" NEDİR, DUYDUNUZ MUMüyesser Yıldız, 15 Nisan 2022'de "SANES"in ne olduğunu yazdı:"Biz ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye ile ilgili hazırladığı 79 sayfalık rapora baktık.ÖSO başta olmak üzere diğer gruplar üzerinden Türkiye'ye yöneltilen suçlamaların haddi hesabı yok.Buna karşılık YPGPYD'nin kılıf örgütü sözde Suriye Demokratik Güçleri'ni övgüde neredeyse sınır tanınmamış.En dikkat çekici