Lozan'ı hangi devlet niçin imzalamadı
Amerika Birleşik Devletleri'nin Lozan'ı imzalamamış olduğu bilinir.
Ama burada sözü edilen Lozan Antlaşması'nın, İstiklal Savaşı'nda yendiğimiz ülkelerle imzaladığımız ünlü Lozan Antlaşması olmadığı pek bilinmez!
ABD'nin reddettiği, özel bir Lozan Antlaşması'dır.
Bu olayın öyküsünü "Tarihimizle Yüzleşmek" adlı kitabımda uzun uzun anlattım.
Şimdi, çok talihsiz bir biçimde, PKK tarafından Lozan'ın reddedilmesiyle başlayan "Süreç" bağlamında da bu olayı bir kez daha anımsatmak gerekli oldu:
ünkü olayın, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığıyla ve bu varlığı reddeden Emperyalizme destek veren uluslararası etnik ve siyasal grupların güçleri ve Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yüzyıllardır devam eden politikalarıyla çok yakından ilişkisi var.
***
Erdoğan/AKP-Bahçeli/MHP-HÜDA PAR birlikteliğinden oluşan Cumhur İttifakı'nın artık zayıfladığını ve İktidarı kaybettiğini gösteren 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra, İttifakın siyaseten sona eren ömrünü uzatmak için, Kürt kimliğini reddeden MHP lideri tarafından, yeni bir "Süreç" başlatıldı.
Tam bu sırada, Avrupa ve Ortadoğu, Trump ile Putin arasında paylaşılıyor, Ukrayna Sorunu Putin'e terk ediliyor, Ortadoğu ABD'ye ve İsrail'e bırakılıyordu.
Bu oluşumlar sonunda, adı artık "Barış Süreci" olarak ilan edilen olayın iç boyutunun İktidarın "Şahsım Devleti Rejiminin" ve kendisinin ömrünü uzatmak, dış boyutunun ise Suriye'nin Kuzeyinde PKK, PYD, YPG (PEJAK Barzani Talabani) aracılığı ile bir Kürt Devleti yaratmak olduğu iyice açığa çıkmıştı.
Tam bu arada PKK adına bir bildiri yayımlandı:
PKK'nin bildirisinde Lozan'ı suçlayan ve mahkûm eden cümleler vardı:
1) "Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı."
2) "Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasası'nın öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi."
Bildiri sadece Lozan'ı suçlamak ve mahkûm etmekle kalmıyor, Türkiye'yi soykırım ile suçluyor ve "uluslararası güçleri" yardıma çağırıyordu:
"Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz."
***
Ortadoğu'da, İsrail'i destekleyecek bir "Büyük Kürt Devleti" kurulması projesini uygulamaya koyan ABD, zaten Osmanlı İmparatorluğu ile savaşan ülkeler arasında değildi, bu nedenle Sevr'de taraf da olmamıştı.
Lozan Antlaşması'na yol açan bütün görüşmelere de gözlemci niteliği ile katılmış ama imzacı ülkeler arasında yer almamıştı.
Burada bir sorun yok.