Kürt sorunu demokratik rejim sorunudur!

ErdoğanAKP yönetiminin 23 yıllık iktidarı, Türkiye'yi açlığa, adaletsizliğe, totaliterliğe evrilen otoriterliğe, iç ve dış çatışma sorunlarına mahkûm ettiği sırada "Kürt Sorunu" gündeme hâkim oldu.

Bir başka biçimde ifade edilirse "Yeni bir Açılım Süreci", "Yeni bir Barış Süreci", "Çözüm Süreci", "İmralı Açılımı" gibi terimlerle ifade edilen "Kürt Sorunu" siyasal gündemin başına yerleşmişken Türkiye'nin önünde refah, adalet, demokrasi, iç ve dış barış sorunları var!

Açlık, Refah Sorunu'na...

Adaletsizlik, Hukuk Sorunu'na...

Totaliterliğe evrilen otoriterlik, Demokratik Rejim Sorunu'na...

İç ve dış çatışma, İç ve Dış Barış Sorunu'na...

İşaret ediyor!

Açlığa yol açan, Refah Sorunu, iktidarın ülke kaynaklarını kendi oligarşisine aktarmasından ve yeni kaynak yaratamamasından kaynaklanıyor.

Adaletsizliğe yol açan. Hukuk Sorunu, iktidarın yargı mekanizmasını tek bir kişinin iradesine bağlamasının yani "Şahsım Devleti"nin sonucu.

Totaliterliğe evrilen otoriterliğe yol açan, Demokratik Rejim Sorunu, Parlamenter Demokratik Rejim'in tahrip edilmesine ve "Şahsım Devleti"nin kurulmuş olmasına bağlı.

İç ve dış çatışmaya yol açan, İç ve Dış Barış Sorunu, Kürt Sorunu'na ve Suriye Savaşı'na bağlı.

Toplumu bunaltan bütün bu sorunların en karmaşık ve sınırları belirsiz olanı, "Kürt Sorunu" denen ama gündemin başına oturtulan süreç.

Nedir Kürt Sorunu:

İster dar anlamla, "Türkiye'de PKK terör örgütünün, Suriye'de de PYD ve YPG'nin varlığı" diye tanımlayın.

İster geniş anlamda, "Eşit Vatandaşlık Sorunu" diye tartışmalı ve belirsiz bir biçimde tanımlayın.

"Kürt Sorunu" denen sorun doğrudan doğruya bir İç ve Dış Barış ve bir Demokratik Rejim sorunudur.