Kültürel kimlik ile siyasal kimlik farkı

Sevgili okurlarım, her toplum, sahip olduğu üretim teknolojisi ve ilişkileri bağlamında örgütlenir ve bir kimlik üretir.

Bu çerçevede bugün herkesin, üçü "Kültürel" biri "HukukiAnayasal", en az dört kimlik sahibi olduğu görülür.

(Elbette bunlara, çeşitli meslek kimlikleri, sporcu, sanatçı, bilim insanı ve yazar kimlikleri gibi kimlikler de eklenebilir.)

1) İnsanlığın ilk zamanlarındaki ilkel toplum, toplayıcılık ve avcılıkla geçinir, aile ve sürü halinde yaşar ve insanın ilk kimliğini, "AileAşiret Kimliği" olarak üretir.

Türkiye'de, "Nerelisin", sorusundan sonra "Kimlerdensin" diye sorulan soruya verilen yanıttır "Aile Aşiret Kimliği".

İnsanlar bu "Kültürel Kimliği", zaten soyadı veya baba adı olarak taşırlar.

2) Tarım Devrimi döneminde, toplum yerleşik düzene geçer, tarımla geçinmeye başlar.

Bu dönemde, Tek Tanrılı dinler egemen olur.

İnsanların içine doğdukları ailenin, toplumun din ve mezhep inanışı onların ikinci "Kültürel Kimliğini" oluşturur.

3) Endüstri Devrimi döneminde, fabrikalarda da üretim başlar.

Birlikte çalışan insanlar ortak dil kullanmaya başlayınca, ırk ve milliyet kimliği ortaya çıkar.

Böylece insanların içine doğdukları ailenin, toplumun, ırkı ve milliyeti, onların üçüncü "Kültürel Kimliğini" oluşturur.

"Kültürel Kimlik" niteliği taşıyan ve doğuştan, bizim tercihlerimize, irademize ve seçimimize bağlı olmadan gelen bu üç kimliğin hepsi "Kutsal Kimlikler" olarak kabul edilir.

4) Günümüzdeki Bilişim Devrimi döneminde ise bu üç kimliğin hepsini eşit kullanan bir üretim ve ilişki yapısı, bu yapıya koşut olarak gelişen insanlığın örgütsel ve düşünsel evrimi, İnsan Hakları kavramını ortaya çıkarır ve bütün bu "Kültürel Kimlikleri" eşit sayan Demokratik ve Laik anlayış, eşitliğe dayalı "Anayasal ve Hukuksal bir Kimlik" oluşturur.

İnsanlığın ulaştığı bu dördüncü "Anayasal Kimlik" anlayışı, hukuksal ve siyasal olarak bütün "Kültürel Kimlikleri" eşit sayan bir "Eşit Vatandaşlık" kavramı üzerine dayalıdır.

Bilişim Devrimi Dönemi'nde insanlığın ulaştığı bu Çağdaş Devlet yapısı, kendi "Vatandaşlarının" hepsini, doğuştan gelen "Kültürel Kimlikleri" ne olursa olsun, eşit sayar ve onlara eşit muamele eder.

Bu niteliği ile, doğuştan gelen "Kültürel Kimliklerden" farklı bir "Hukuksal ve Siyasal Nitelik" taşıyan, "Anayasal Eşit Vatandaşlık" kimliği oluşturur: