Kubilay Olayı nedir

Dünkü yazımı "Sevgili okurlarım, İzmir Milletvekili Sayın Sevda Erdan Kılıç haklıdır: Bu olay, (öğrencilerin Kubilay'ı katledenlerin arasında olan birinin türbesinemezarına götürülmeleri olayı) Anayasa'da tanımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın yasayla belirlenen amacına karşı bir saldırıdır.

Sorumluları mutlaka cezalandırılmalıdır!" diyerek bitirmiştim.

Sonradan düşündüm: "Acaba yedek subaylık görevini yapan öğretmen Kubilay'ın şeriat isteyen isyancılar tarafından nasıl şehit edildiğini kaç kişi biliyordur"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, Kubilay olayını (Wikipedia'daki metni esas alarak) özetliyorum ki kadınlar bugünkü özgürlüklerine nasıl kavuştuklarını ve ödenen bedelleri iyice anlasınlar ve bu özgürlüklerini yerel seçimlerde de korusunlar!br data-mce-bogus"1"

Kubilay ya da Menemen olayı esas olarak, 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay Asteğmen olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve onun yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin, kendini mehdi ilan eden Derviş Mehmet liderliğinde şeriat isteyen bir grup tarafından şehit edilmeleridir.

Şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından biri kabul edilir.

Olaylardan sonra bölgede sıkıyönetim ilan edilmiş, Divanıharp'te yargılanan failler idam dahil çeşitli cezalara çarptırılmıştır.

Olay, 23 Aralık 1930 sabahı Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişinin, bir camiden aldıkları yeşil sancağı sabah namazından sonra ilçe meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamalarıyla başlar.

Sarıklı ve cüppeli bu kişilerin, Şeyh Esat'ın Manisa'da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim Hoca tarafından yönlendirildiği iddia edilir.

Halkın da katılmasıyla isyancı grup kısa zamanda büyür.br data-mce-bogus"1"

İlk eylemciler arasında, Giritli Derviş Mehmet, Şamlı Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan vardır.

Derviş Mehmet cemaate kendini mehdi olarak tanıtır ve dini korumaya geldiklerini söyler...

Arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini belirtir.

Eylemciler, meydana diktikleri ve şeriat sancağı olarak adlandırdıkları yeşil bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye ve zikretmeye başlarlar.

"Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülecektir" diye bağırarak isyanı başlatırlar.

Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri geçirirler.

Bunlar arasında fabrika işçisi