Bu iktidarın ne Demokrasiye ne Laikliğe ne de Hukuk Devleti'ne saygısı var:Hiçbir ilkeye dayanmadığı ve kendisinin belirlediği politikalar ve günün koşulları da sürekli değiştiği için, devamlı olarak birbiriyle çelişen eylem ve söylemler yapıyor.Müttefik oldukları dönemde yere göğe koyamadıkları, sosyal medyada övdükleri Gülen Cemaati, araları bozulunca FETÖPDY olarak terör örgütü ilan ediliyor.İnsanlar, müttefik dönemindeki övgüleri ve ilişkileri nedeniyle, "terör örgütüne üye olmadan..." diye başlayan ceza maddesiyle veya başka maddelerle hapse atılıyor.Oy kaygısıyla, kendi belirlediği "günün koşullarına" göre "Açılım" ilan ediyor ve terör örgütü PKK ile müzakere masasına oturuyor. Hem kendisi hem tetikçileri, sosyal medyada PKKKCK ve lideri hakkında güzellemeler yapıyor.Sonra kendi belirlediği politika ve "günün koşulları" değişiyor, PKK'nin terör örgütü olduğu hatırlanıyor.İnsanlar yine eski ifadeleri dolayısıyla suçlanıyor ve hapse atılıyor.Oysa gerek FETÖPDY gerek PKKKCK konularında, bizzat bu iktidar mensuplarının birbiriyle çelişen pek çok ifadeleri var.Bunların bir kısmı silinmiş olsa bile, herhalde çoktan kayıt altına alınmışlardır.Özetle sosyal medyadaki geçmiş ifadeleri dolayısıyla insanlar suçlanacaksa, iktidar mensuplarından suçlanmayan kimse kalmaz.Savcı tarafından beş suçla itham edilen Kaftancıoğlu Yargıtay tarafından, bu iddiaların üç tanesiyle mahkûm ediliyor.Şimdi savcının, Yargıtay'ın bozduğu öteki iddiaları bir yana bırakarak sadece onadığı mahkûmiyet kararlarında delil olarak öne sürülen sosyal medya paylaşımlarının ne kadar geri gittiğine bakalım:CB'ye hakaret:Sosyal medya paylaşımları 20102014 tarihine kadar geri gidiyor.Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret:İddianamedeki paylaşımlar 06102012 tarihine kadar geri gidiyor.Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağılamak:Suç işlediğine kanıt olarak sunulan