Emperyalizmin, bütün dünyayı bölüp yönetmek için kullandığı din ve mezhep öğelerinin Türkiye ve Türkİslam Dünyası'ndaki temsilcisi:

"Gülen Cemaati"nin veya sonraki ismiyle "Hizmet Örgütü"nün kurucu lideri, dışarıdan ilkokul diplomalı vaiz Fethullah Gülen öldü...

Ama kurduğu dinselmezhepsel nitelikli "Cemaat" veya "15 Temmuz 2016 Askeri Darbe Girişimi" sonrasında devlet tarafından verilen resmi ismiyle, "Fethullah Gülen Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması" FETÖ PDY, devam ediyor!

FETÖPDY nasıl ve nerede devam ediyor:

1) ErdoğanAKP iktidarının desteğiyle, Birinci Silivri Trajedisi döneminde, Ergenekon, Balyoz, Casusluk, OdaTV ve benzeri davalarla temizlediği sivil ve asker bürokrasinin, üniversitelerin, medyanın kadrolarına doldurduğu mensuplarının ve sempatizanlarının önemli bir bölümü halen görevde.

2) Mevcut iktidar, aynen Birinci Silivri Trajedisi dönemine benzeyen davalarla, İkinci Silivri Trajedisi dönemini başlattı ve FETÖPDY'nin kullandığı aynı yöntemlerle ülkeyi düzenlemeye devam ediyor.

3) Mevcut iktidar, FETÖ PDY'den görünüşte boşalttığı yerleri, Nurcu ve Nakşilerle, Menzil gibi, Hak-Yol gibi, İskenderpaşa gibi, İsmailağa gibi, tarikatların ve cemaatlerin mensupları ile doldurdu.

Dolayısıyla, FETÖPDY döneminde kullanılan bütün Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti karşıtı uygulamalar devam ediyor.

4) "15 Temmuz 2016 Askeri Darbe Girişimi" hakkında kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Raporu bile, şu anda hâlâ saklı durumda.

Bu nedenle gerçek bir hesaplaşmak ve temizlik asla yapılamadı; zaten yapılmak da istenmedi.

Kimin darbeci, kimin darbeye karşı olduğu netleşmedi.

5) İktidar, "Cemaat"i FETÖPDY olarak terör örgütü ilan ettikten sonra eski mensuplarının veveya sempatizanlarının bazılarını kritik yargı görevlerine getirerek tehdit altında, rejimi yozlaştırma sürecine alet etti.

6) "Cemaat" tarafından yurtdışında açılan okulların bir bölümü hâlâ devam ediyor.

7) "Cemaat"in varlığı ve okulları ABD'de de olanca gücüyle devam ediyor.

8) "Cemaat" mensuplarını ve veya sempatizanlarını, mevcut yasal ve anayasal güvenceler çerçevesinde cezalandırmak ve sistemden temizlemek çok kolay değil; zaten iktidar da bu niyette mi, hiç belli değil:

Lider konumundakilerin bazıları iktidarla işbirliği yaparak görevde, bazı sempatizanlar ise hapiste.