Demokratik rejim için direnmek anayasa emridir!

Cumhuriyet'in dünkü "Olayların Ardındaki Gerçek" yazısı "İktidarın, Rejim'e ve Muhalefet'e karşı saldırısını", bunun sonucu olarak Ekrem İmamoğlu'nun ön plana çıktığını ve CHP'nin bu saldırıya boyun eğmeyeceğini net olarak vurgulamıştır.

Özgür Özel'in "Savaş İlanı" dediği, Ekrem İmamoğlu'nun ise asıl hedefin kendisi olduğunu açıkladığı, İktidarın bu "Topyekûn Saldırısı" karşısında "Topyekûn Direniş" yapılması gerektiği açıktır:

Çünkü "Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti Rejimi"nin "Millet tarafından" savunulması, Anayasa emridir.

Bu Anayasa için direnmek, her Türk vatandaşının, özellikle de her Medya Şirketi'nin, başta Meslek Odaları ve Sendikalar olmak kaydıyla her Demokratik Toplum Örgütü'nün ve elbette, öncelikle her Siyasal Parti'nin görevidir.

Bakın Anayasa'mız, GİRİŞ bölümünde, bu emri bize nasıl vermiş:

Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa;

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak;

Türkiye Cumhuriyeti'nin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği;

Ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;