Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar:

"Barış" sloganı ile halkı aldatarak...

Kaybetmekte olduğu İktidarını uzatmak amacıyla...

Etnikçilik yaparak...

"Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti"ni tahrip ederken...

İnsanlar Cumhuriyet'in ve Demokrasi'nin, "Barış" denilerek tahrip edilmesi karşısında, gerçekten akıllarına ve ruhsal dengelerine sahip olmakta zorlanıyor!

***

1) İktidarın öncülüğündeki bir grup Milletvekili, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri, yarım yüzyıldır kadın, çocuk ve bebek demeden 40 bin kişiyi katlederek Türkiye'yi kana bulayan bir terör örgütünün (idam cezası kalktığı için) müebbet hapse mahkûm edilmiş olan elebaşısıyla, ONUN İSTEĞİ ÜZERİNE, müzakereye, İmralı'ya gidiyor.

2) Aynı sırada, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, "suç örgütü liderliği" ve inanılmaz "casusluk" suçlamalarıyla, malına mülküne el konulmuş ve hapsedilmiş olarak tutuklu yargılanıyor...

3) Tam bu arada, Atatürk'ün kurduğu, Cumhuriyet'i ilan eden bugünün Ana Muhalefet, yarının İktidar partisi CHP, yargının İktidar tarafından araçlaştırılması yoluyla, kapatılma baskısıyla karşı karşıya!

***

İktidarın büyük ortağı, Anayasa Mahkemesi tarafından 30 Temmuz 2008 tarihinde, "Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle, Hazine yardımında yarı yarıya kesintiye gidilmesine" mahkûm edilen dinci AKP:

İktidarın küçük ortağı, elli yıldır Kürt düşmanlığı üzerinden siyaset yapan MHP öncülüğünde...

Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden DEM Parti'nin desteğiyle...

İmralı'daki "bir terör mahkûmundan", "müzakereci bir siyasal muhatap" yaratıyor...

Aynı anda, muhalif belediye başkanlarını ve belediye çalışanlarını hapse atıyor...

Seçimlerdeki en büyük rakibi olan ve kamuoyu araştırmalarıyla kendisini İktidardan düşüreceği belirlenen CHP'yi siyaset dışı bırakmaya çalışıyor...