Sovyetler Birliği çöktükten sonra oluşan dünyayı anlamak için onu çökerten Emperyalizmin nasıl bir dünya istediğine bakmak gerek.
Emperyalizmin iki büyük düşünürü Samuel P. Huntington ile Francis Fukuyama adlı iki fütürist siyaset bilimcidir.
Önce onların nasıl bir dünya düzeni öngördüklerini anımsayalım:
Huntington, Sovyetler çökertildikten sonra Emperyalizmin, dünyanın geri kalanı ile olan savaşının devam edeceğini, zaten bu savaşın devam etmesi gerektiğini, savaş devam etmezse Batı Uygarlığı'nın, (Emperyalizmin) rehavete kapılıp çökeceğini söylüyordu.
İlk düşman olarak İslam uygarlığını belirtiyor, Batı'nın (yani Emperyalizmin) onu yeneceğini, yendikten sonra da yeni rakibinin Sind (in) uygarlığı olacağını belirtiyordu.
Huntington, Türkiye ve Atatürk düşmanlığı ile İslam Uygarlığı üzerine yazdıklarının ne denli gerçekleştiklerini göremeden öldü.
Fukuyama, Sovyetlerin çöküşünü "sınıf mücadelelerinin bitişi" ve "Batı" (yani Emperyalizm) ile rakibi arasındaki savaşın sonu olarak niteliyor, yeni başlayan "Küreselleşme" döneminde, dünyanın artık savaşlardan arınmış, silahlar yerine refaha yönelik üretim yapacağını öne sürüyor ve "savaşların bitmesini" "Tarihin Sonu" olarak niteliyordu.
Bu Küreselleşme süreci içinde "Ulus Devlet" yapısının da sonunun geldiğini, dünyanın artık, ulus devletleri (ya da "ulusal devletler" de diyebilirsiniz) aşan federasyonlar, konfederasyonlar ve uluslararası örgütler tarafından yönetileceğini belirtiyordu.
Fukuyama, bu öngörülerinin yanlış olduğunu görecek kadar yaşadı ve tahminlerinin yanlışlandığını görerek, ulus devletlerin (ulusal devletlerin) insanlığın devamı ve dünya düzeninin korunması için gerekli olduğunu belirten yeni tezler ileri sürdü.
Özetle, "Küreselleşme, uluslararası terörü, uluslararası yoksulluğu ve uluslararası insan ve uyuşturucu kaçakçılığını çözemiyor. Bunlar için ulus devletler gerekli" dedi.
Dolayısıyla, konumuz olan "uyuşturucu" konusunda da "Ulus Devlet" yapısına bakmamız gerekiyor...
Ve uyuşturucu konusunda "Ulus Devlet" yapısına baktığımızda "Narko Devlet" kavramına ulaşıyoruz!
ünkü "Ulus Devlet" yapısında, devlet kurumlarından habersiz hiçbir şey olmaz, olamaz!
***"Narko Devlet", devlet kurumların, uyuşturucu ticareti yapan örgütlerin kadroları tarafından ele geçirildiği ülkeler için kullanılan siyasal bir terimdir.
Elbette bu terim bizi, "Ulus Devlet" yapısına karşı savaş açmış olan "terörist örgütler" için kullanılan "Narko Terörizm" kavramına da götürür.
Terörist örgütler ile uyuşturucu kaçakçıları ve tüccarları arasında fonksiyonel ve organik bir ilişki vardır; çünkü uyuşturucu ticareti terörizmin finansmanı için kullanılır.
Narko Terörizm, uyuşturucu baronlarıyla, terörist örgütler arasındaki ittifakı tarif eder.

4