Geldi gelmekte olan

Müneccim değilim elbette. Ama olacaklar belliydi. Yapısına bakıp henüz kurulduğu günlerde söylemiştim. "İyi Parti toplama bir partidir, dağılır" demiştim.

O süreç başladı ve devam ediyor...

İyi Parti olağanüstü kongreye gidiyor, Meral Akşener de aday olmayacağını açıkladı. Tabii ki bu söyleme bakıp "Meral Hanım artık yok" demek doğru değil. Çünkü daha önce de Genel Başkanlıktan ayrılmıştı. İkna edildi ve geri döndü. Daha fazla güç kazanıp yerini sağlamlaştırdı. Bu süreçte de aynı oyun oynanabilir!

Ama bu sonucu değiştirmez. Öyle ya da böyle, Meral Hanım'la ya da onsuz, İyi Parti'yi zor günler bekliyor!

Fakat böyle bir durum, Türkiye'nin önünü açabilir. Özellikle önümüzdeki dönemde Anayasa değişikliği ve daha pek çok konuda olumlu sonuçlar da verebilir.

Bekleyecek ve göreceğiz...

Gelinen noktada bazı noktaların altını çizmek lazım: İyi Parti ile ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Zaman zaman da "Milliyetçi" yakıştırmasında bulunuluyor ki, bu doğru değil.

Öyle olmuş olsaydı, bu duruma düşmezdi. Tabanının büyük bölümü, milliyetçilik noktasında hassasiyetleri olmadığı açık ve net olarak ortaya çıkan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a kaymazdı. Kandil baronlarının yaptıkları açıklamalara bakıp, ona göre tavır belirlerlerdi. DEM Parti ile aynı yolda yürümezlerdi.

Ama tam tersi oldu,

Demek ki öyle değil. İyi Parti, tepkili ve küskün vatandaşlardan oy alan bir siyasi yapıdır. Net bir tabana sahip olduğunu söylemek doğru değildir. Bu yapısı da gelecekle ilgili bir tespit yapmayı zorlaştırmaktadır. Taban, her an her yere kayabilir.

Öyle de oldu zaten.

Bundan sonra ne olacağına gelince...

Kongre süreci İyi Parti'yi daha da sıkıntıya sokacak. Meral Hanım'ın, ikna edilip yeniden aday olma gibi bir planı varsa, bu iyice zorlaştı. Çünkü Akşener'in "Ben yokum" demesinin ardından adaylar ortaya çıkmaya başladı. Süre kısa ve doğal olarak şimdiden çalışmaya başlayacaklar.

Bunlardan biri