Evet, bu işte

Gördüğüm zaman şaşkınlıkla "Bu ne" diye tepki göstermiştim. Fiyatı dudak uçuklatacak lüks cipin üzerindeki aday, adeta İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bir ferdi gibi halkı selamlayarak seçim çalışması yapıyordu!

Herkesi rahatsız etti tabi bu. Önüne sandık konulunca, vatandaş da gerekli tepkiyi verdi. Orada hiç umulmayan, tahmin edilmeyen bir sonuç ortaya çıktı.

Adaylarda, teşkilatta, bürokraside buna benzer görüntülere biz de şahit olduk. Tek tek yazıp sıralamanın anlamı yok. O kadar çok ki! Sadece seçim öncesi Ankara'daki bir proje tanıtım toplantısında karşılaştığım muameleyi gören Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, şahsımdan bizzat özür dilemek zorunda kalması yeter de artar herhalde!

Ekonomik sorunların üzerine bir de bunlar eklendi. Yerel seçimde böyle bir sonuç ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da tespit etti bunları ve durumun farkında:

İşte bu yüzden, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısında ciddi özeleştiri yaptı. Net bir dille yaşanan oy kaybının tek bir sorun ve tek bir başlığa indirilemeyeceğini söyledi. Sorunları ve sıkıntıları tek tek sıraladı...

Erdoğan neler mi söyledi..

Halk deyimi ile kitabın ortasından konuştu. Ortaya çıkan tabloda, kimsenin sorumluluktan kaçamayacağının altını çizdi. Vatandaşlardan gelen şikayetleri gündeme getirerek, parti yönetimi, il, ilçe ve belde teşkilatları, belediye başkanları, milletvekilleri ve bürokraside ortaya çıkan olumsuz tutumlardan kurtulmak gerektiğine işaret etti. Bunlarla mücadele edileceğinin sinyallerini verdi.

Cumhurbaşkanı kendisi de dahil, kimsenin 31 Mart Seçimi sonuçlarının sorumluluğundan kaçamayacağını net bir dille ortaya koydu.

Bunlar çok önemli tespit ve ifadeler!

Erdoğan, sadece durumu tespit etmekle de kalmadı. Genel Merkez, teşkilat ve adaylar bazında herkese bu sorumluluktan pay düştüğünü özellikle ifade etti. AK Parti olarak bir silkelenme dönemine girileceğinin sinyallerini verdi.