Tatminsizler!

Evet, bir sorun vardı, giderek büyüyordu ve çözüm bulunmalıydı. Ben de defalarca yazdım ve söyledim bunu...

Nihayet beklenen oldu ve sokak köpekleri ile ilgili bir kanun çalışması başladı. Ardından, "hayır yapamazsınız" itirazları ile birlikte "öldürün bunları, yaşatmayın" naraları atılmaya başlandı. İki marjinal grup, iktidarı baskı altına almak için meydana indi...

Yetmez, perde arkasından bunlara mama lobileri ile bugüne kadar hiç sorumluluk almayan, olayın büyümesinin başmüsebbibi olan belediyeler de katıldı. İki taraf da el ele verdi, sorunu çözmek için elini taşın altına koyanlara ve makulü arayanlara saldırmaya başladı.

Bu defa da bir kör dövüşünün içine düştük!

İşin en garip tarafı da bilen bilmeyen herkes uzman kesildi. Hayvan düşmanları ile sınırsız köpek sevdalıları saflar oluşturdu. Birbirine taban tabana zıt, akla mantığa sığmayan fikirler ortaya atılmaya başlandı.

Peşin peşin yazayım: Hem onlarca köpek beslemiş, eğitmiş, hem de onlar tarafından en az on defa ısırılmış bir insanım. Korkmam, ürkmem onlardan. Ama bu benim korkan, ürken, görünce kaçan insanları anlamamın önünde engel değildir. Hayvanları sevmem de meseleye bir kör gibi bakmamı gerektirmez.

Bir sorun var, çözülmeli bu mesele. Ama insanca, bu milletin kültürünü, inancını ve insanlığını ayaklar altına almadan!

Avrupa şöyle yapıyormuş, böyle davranıyormuş, bu beni ilgilendirmez. Ben, vicdanıma danışırım, özüme, tarihime bakarım. Çok güzel örnekler var orada, çözümü orada ararım.

Ne demek "uyutalım", yani öldürelim bunları

Mesele sorunu çözmek mi, yoksa köpekleri katlederek tatmin olmak mı Yok mu bunun kansız bir çözümü Tabii ki var, hem de çok var. Yeter ki meseleye insanca bakalım!

Ama bunu söyledik mi, azınlık bir grup hemen saldırıya geçiyor. Belli ki maksatları üzüm yemek değil bunların. Ortalığı karıştırıp, yeni gerilim alanları ortaya çıkarmak!

Çok gürültü çıkarıyorlar, ama Allah'tan sayıları az. Metropol'ün araştırmasına göre, "uyutulmalı" diyenler, yani öldürülmesini isteyenler, sadece yüzde 2,7.