Özgür Özel ne derse desin... CHP Sözcüsü Deniz Yücel ne kadar kirletmeye çalışırsa çalışsın... Bozuk saatler nereyi işaret ederse etsin...

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, dün Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nda konuğumuzdu. Kendisi ile Suriye'nin imarını ve yapılacak işleri konuştuk. Çünkü başka muhatap yok. "Büyük" dedikleri ülkeler, henüz şaşkınlığı atamadılar üzerinden. Biz varız orada ve doğal olarak CHP Sözcüsü'nün adres olarak gösterdiği Batılarla değil, bizimkilerle konuşacağız meseleyi. Ayrıca Suriyeliler de muhatap olarak onları değil, bizi görüyorlar.

Bakan Uraloğlu da tek cümle ile özetledi konuyu:

-Üç hafta önce ne konuşuyorduk, bugün neyi konuşuyoruz

Gerçekten de iyi düşünülmeli bu soru üzerinde! Geçmişten uzun uzun bahsedecek değilim. Bugün geldiğimiz nokta önemli. Bugün PYD ve PKK'nın tasfiyesini konuşuyoruz. Suriye için seferber olduk, "eylem planları" yapıyoruz...

Bakan Uraloğlu, "Suriye'nin yeniden imarında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak her alanda varız" dedi.

Halk arasında bir deyim vardır: "Kurban olayım tipiye, esti getirdi kapıya" denir. Suriye'deki gelişmelere, göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen tertemiz operasyona ve kansız devrime bakınca böyle düşünenler olabilir.

Ama öyle değil. 61 yıllık BASS Rejimi'nin yıkılmasının ardında büyük bir kurmay aklı var. Abdulkadir Uraloğlu net bir dille ifade edip, "Cumhurbaşkanımız liderlik etti ve bu operasyonu yönetti" dedi.

Bitmedi, operasyon devam ediyor...

Bakan Uraloğlu, Suriye'yi 6 Şubat Depremi'nin ardından ortaya çıkan Türkiye fotoğrafına benzetti:

-Suriye'de bugün, 6 Şubat'ın bombalarla yapılmış bir benzeri tablo bulunuyor. "Neye ihtiyaç var" diye sorulursa, her şeye ihtiyaç var. Bizim bakanlıklarımızın bu yöndeki çalışmaları da Dışişleri Bakanlığı ve MİT'in koordinasyonunda yapılıyor.

Hemen ardından ekledi:

-Biz yıllardır oradayız. Göç ettirilen insanları sınırlarımızda barındırdık. Bölgeye üç operasyon yaptık. Bölgeyi iyi biliyoruz. Şu anda geçici yönetimle de irtibat halindeyiz.