Yeni krizimizin adı, sokak hayvanları ile ilgili düzenleme. Zaten ciddi bir problemdi, ama farklı bir boyuta dönüştürüldü.

Peşin olarak şunun altını çizelim:

Asıl mesele ne hayvandır, ne hayvan sevgisi. Yakın çevremde bile net olarak görüyorum. Hayatı boyunca bir köpeğin başını ve boynunu okşamayan, kulağından kene temizlemeyen, yarasını tımar etmeyen hayvan sevenler doluştu etrafımıza. Uyuz ya da pis ve hastalıklı bir köpek görse "Ayyy" diye kaçan tipler bunlar.

Ama hepsi azılı hayvansever!

Çünkü mesele köpek sevgisi filan değil, bilek bükme, siyasi rant elde etme. Gezi olaylarında gördük bunu. Orada da mesele ağaç filan değildi. Ağaç diye başladı. Sağa sola, milletin malına saldırılarla devam etti. Ağaç sevdalıları yangın çıkarıp ağaç yaktılar.

CHP'nin Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz söyledi zaten. "Bu yasayı hazırlayanlar tarihi mücadeleye hazır olsunlar" dedi. "Bu AKP'ye son uyarımız" diye de ekledi.

Demek ki neymiş mesele AKP dedikleri Ak Parti, hükümet ve siyasetmiş!

Gerçekten o hayvanları düşünüyor olsalardı, el ele verip bu yasal düzenlemeyi desteklerlerdi. Ama tam tersini yapıyorlar. Düzenlemeyi çarpıtıp, gerçekleri alt-üst edip, insanlarla birlikte köpeklerin de huzur içinde yaşamasını engellemeye çalışıyorlar.

Bu bir katliam yasasıymış!

Yalan, koca bir yalan, kuyruklu yalan. Tam tersine, o hayvanlar toplanacak, belediyelerin yapacakları ya da yapmak zorunda kalacakları sağlıklı barınaklara yerleştirilecek. Kışın donmayacaklar, aç kalmayacaklar. Cani ruhlu birtakım tipler tarafından taşlanmayacak, yaralanmayacak, eziyet görmeyecek ya da öldürülmeyecekler.

Sadece kuduz, saldırgan, tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yakalanan ve çok yaşlı olanlar uyutulacak. Buna da beledilerin oluşturacakları bir kurul karar verecek. Bugün belediyelerin çoğunluğunun CHP'nin elinde olduğu düşünülürse, "Buna CHP karar verecek" de diyebiliriz.

Yine de "hayvanları katledeceksiniz" diye bağırıyorlar...