Siyasi amaçlı suç örgütü

Bugüne kadar çok farklı suç örgütleri gördük. Terör örgütlerini biliyorsunuz zaten. Onların dışında iddianamelerde "mafyatik yapılanmalardan" bahsedildi. Bazı suç oluşumlarına "çıkar amaçlı suç örgütleri" denildi. Bir de aşina olduğumuz çeteler var.

Şimdi ise siyasi amaçlı bir suç oluşumu ile karşı karşıyayız!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki isimleri "casusluk" iddiası ile tutuklamaya gönderdiği sevk yazısında alışık olmadığımız değişik ifadelerle tanıştık...

"Örgüt Lideri Ekrem İmamoğlu'ndan" bahsediliyor...

"Yasadışı yöntemlerle bir siyasi partinin, CHP'nin ele geçirmesi" hedefine vurgu yapılıyor.

Asıl hedefin Cumhurbaşkanlığı olduğuna dikkat çekilerek, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak ve bu amaç doğrultusunda mali nitelikli suçları işleme amacına yönelik çıkar amaçlı bir suç örgütü kurulması" ifadesi kullanılıyor.

Evet, Türkiye ilk olarak bu tür bir suç örgütü iddiası ile karşı karşıya kalıyor. Muhtemelen önümüzdeki gülerde mahkemeye sunulacak son derece kapsamlı iddianamede de "Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü" karşımıza çıkacak.

"Tuğla gibi" deyince kızıyorlar, ama iddianame gerçekten tuğla gibi olacak. Halen yazımı sürüyor. Görünüşe bakılırsa, ekleri ile birlikte birlerce sayfayı bulacak.

***

Savcılığın sevk yazısında işaret ettiği "siyasi çıkar amaçlı suç örgütü" birinci aşamayı tamamladı. Cumhuriyet Halk Partisi ele geçirildi. "Yıkılamaz" denilen ve CHP'yi "kurşun asker" tabir edilen delegelerle kuşatan Kemal Kılıçdaroğlu devrildi. Yerine hiç akla gelmeyecek bir isim olan Özgür Özel seçildi. Öyle bir operasyon yapıldı ki, Kılıçdaroğlu bile ne olduğunu anlayamadı. Nihayetinde sadece "Arkadan hançerlendim" diyebildi.

Para ve telefon dağıtmalar, pavyon pazarlıkları, işe adam yerleştirme iddiaları ortaya atıldı. Kurultayın iptali için davalar açıldı. Bakmayın siz Hukuk Mahkemesi'nin verdiği ret kararına. Orada esasa girilmedi. Sadece usul üzerinden çok tartışılan bir karar verildi. Ancak Ceza Mahkemesi'ndeki dava devam ediyor. Asıl o belirleyici olacak. İddiaların gerçek olup olmadığına, eldeki delillere bakılarak bir karar verilecek. Oradan çıkacak bir karar, Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararı boşa çıkarabilir.