Sevr ittifakı

CHP ile DEM Parti arasındaki "Kent İttifakı" dedikleri birlikteliğe "Kandil İttifakı" adını verenler var ki, itirazım yok. Ama ben ısrarla "Sevr İttifakı" demeye devam edeceğim...

Yani...

Milli Mücadele döneminde Osmanlı'yı bölüp parçalayan Sevr Antlaşması'nın güncellenmesi yönünde atılan yeni bir adımdır bu. Sevr, Osmanlı'yı hedef alıyordu, bu ittifakın bir kanadının gözü ise Türkiye Cumhuriyeti topraklarında.

Bunu ben söylemiyorum, kendileri dillendiriyorlar zaten. Selahattin Demirtaş, defalarca söyledi ve yazdı. Statü istediklerinden bahsetti. Aralarından "100 yıllık Cumhuriyetle hesaplaşacaklarını" söyleyenler çıktı. Kimisi de örtülemeden açık ve net bir dille "Bağımsız Kürdistan" dedi.

Kullanılan araç da aynı: Dün emperyalist güçler, Osmanlı'yı silahla sindirmişlerdi. Aradan geçen yıllar içinde kurup destekledikleri PKK da aynı yolu izledi. O da Türkiye Cumhuriyeti'ne silahlı dayatmada bulundu. PKK'nın siyasi uzantısı olan partiler ise bu terör örgütüne destek verdi.

Hendek Olayları sırasında görmedik mi Bunun bir kalkışma olduğunu söyleyenler, "Öz Yönetim" gibi söylemlerle bu ülkenin bölünmesini isteyenler çıkmadı mı Terörün siyasi uzantısı olan partiler, bunlara omuz vermedi mi

Yaşadık biz bunları...

Ne çabuk unuttuk!

Bu ülkenin Anayasa Mahkemesi'nin kararları var:

DEM'den önce aynı zihniyetin temsilcisi olan HEP, DEP, HADEP gibi siyasi partiler kapatıldı. Gerekçeler de hep aynıydı:

"PKK'ya yardım e yataklık etmek, yasadışı eylemlerin odağı haline gelmek..."

O dosyalarda klasörler dolusu belge vardı. Ayrıca dosyalara bakmaya da gerek yok. Olan biten hepimizin gözleri önünde gerçekleşti. 1991'de Erdal İnönü'nün SHP'si ile ittifak yaparak TBMM'ye doluşan HEP'lilerin neler yaptığını o çatı altında bizzat yaşadım.

Leyla Zana, Anayasa'yı ayaklar altına alıp Kürtçe yemin etmekte direndi ve bölücü sloganlar attı. Hatip Dicle, sivillere bombalı saldırı düzenleyen PKK eşkıyasına destek verdi.