Quo vadis CHP

Cumhuriyetin ilk yıllarında dilimiz ve edebiyatımızda Fransız etkisi vardı. Polonya edebiyatının ünlü ismi Henryk Sienkiewicz'in eseri Quo Vadis'e sık sık atıfta bulunulurdu. Önemli bir değişim ve gelişimle karşı karşıya kalındığında, gazetelerde "nereye" anlamına gelen Fransızca Quo Vadis başlıkları atılırdı.

Bugün CHP'de yaşananlar, o günlerde ortaya çıksaydı, muhtemelen pek çok gazete aynı başlığı atardı:

Quo vadis CHP

Gerçekten de bugün Türkiye'de CHP odaklı garip ve düşündürücü olaylar yaşanıyor! Bunlar basit manevralar ve siyasi söylemlerle "CHP'ye operasyon yapılıyor" diyerek geçiştirilemez. Çünkü bir değil, iki değil... Ciddi iddialar ve soruşturmalar havada uçuşuyor...

Dün de İstanbul'da bir terör operasyonu vardı. Aralarında CHP'li belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu pek çok isim gözaltına alındı. İddia, "Kent İttifakı" adı altında PKK ile işbirliği yapmak. Şimdi, "Bu da nereden çıktı" denilemez. İddia basite alınamaz. Zaten hepimiz biliyoruz seçimlerde "Kent İttifakı" adı altında işbirliği yapıldığını. Kendileri de söylediler ve ballandıra ballandıra anlattılar. Gelinen noktada "Ama o ittifak PKK ile değil, DEM'le yapıldı" gibi savunmalar içine girilebilir. Ne fark eder ki Bu ülkede yaşayan herkes biliyor PKK-DEM işbirliğini. O yüzden, soruşturma sonucunu bekleyip ilişkinin boyutlarının nereye uzandığını görmek lazım!

Ama CHP her zaman olduğu gibi "Olmaz, olamaz" diye bağırıyor...

Maalesef, son günlerde sürekli olarak bu yapılıyor. Hatırlarınız, kısa bir süre önce CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer gözaltına alındığında ve tutuklandığında Ekrem İmamoğlu'nun neler söylediğini, nasıl esip gürlediğini!

Sonuç ne oldu

Her geçen gün yeni belgeler ve iddialar ortaya çıktı. En önemlisi de hakkında güzellemeler yapılan Ahmet Özer halen tutuklu.

Yetmez, bir de CHP belediyeleri odaklı rüşvet operasyonları var...