Muhalefet olmak kolay

Evet, Türkiye'de muhalefet olmak güzel bir ayrıcalık. Rahat bir konfor alanı. İş yapma kapasitene bakılmaz. Halka ümit vaat etmen önemli değildir. Hatta lime lime dökülsen de dert değil. Önemli olan, var olan problemleri kaşıyıp istismar etmektir.

Hatta doğal afetler ve küresel gelişmeler de buna dahil.

Ne kadar istismar o kadar oy! Bütün küskünleri, rahatsızları, tepki duyanları toplarsın.

Nitekim öyle oldu işte. Pazar günü yapılan yerel seçimde, bu avantaj ve ayrıcalık tepe tepe kullanıldı. Şehirlere damgasını vuran, gecesini gündüzüne katan, büyük eserlerin altına imzalarını atan isimler gitti. Yerlerine, geçmişte hiçbir başarı hikayesi olmayan, ne yapacağı meçhul; ama istismar politikasında hayli başarılı olan isimler geldi.

Seçime katılım düştü. Belli bir kesim muhalefet adaylarına oy vermeyi içine sindiremediği için sandığa gidip oy kullanmadı. Seçmenin bir kısmı da tepkilerini ve rahatsızlıklarını oya dönüştürdü.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel hemen bu tabloyu kendi lehine çevirmek için bir açıklama yaptı:

"CHP, artık yüzde 25'lik tavanı söz verdiğimiz gibi kırmıştır. Tuzla buz etmiştir."

Oysa yok öyle bir şey. Sonuçlar da olmadığını gösteriyor zaten. Kent İttifakı ile DEM Parti'ye bazı sözler verilip onların oyu toplandı. Büyük ölçüde de İyi Parti seçmeninin tepki oylarını arkasına aldı.

Kendi içinde kavgalı, genel başkanlık çekişmeleri süren, sürekli zikzaklar çizen, hatta çok ciddi skandallarla çalkalanan CHP'nin aldığı bu oy başka türlü izah edilemez.

İşte CHP'nin en büyük handikabı bu! İçinde bulunduğu kargaşa ve karmaşaya bakmıyor. Parti içindeki skandal boyutundaki gelişmeleri sorgulamıyor. "Neden" ve "niçin" sorularına cevap aramıyor. Halkın hangi sebeple böyle davrandığını irdelemiyor. Yaptığı ittifakları gözden kaçırıyor. Gerçekten büyüdüğünü, geliştiğini ve kazandığını sanıyor.

Karşısında ise, gerçekleri gören, bahane aramayan, illüzyon gösterileri yapmayan bir İktidar var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıkça söyledi. Sonuçların "yerelde irtifa kaybı yaşadıklarını gösterdiğinin"