Atasözüdür, meyve veren ağacı taşlarlar. Alışığız biz buna; ama artık sadece taşlamıyor, bir de kirletmeye çalışıyorlar...

Örnek mi istiyorsunuz İşte LGS 2025 sınavının ardından yaşananlar. Neler söylendi, ne iddialar ortaya atıldı! Hepsi pehlivan tefrikası gibi peş peşe dizildi. Ama tamamı düzmece ve külliyen yalan. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçiyor. Bu yalan kampanyasının sorumluları ile ilgili hukuki süreci başlatıyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün Türkiye Basın Federasyonunda konuğumuzdu. Kendisi ile geniş bir sohbet imkanı bulduk. Doğal olarak gündemdeki bu konu üzerinde geniş bir şekilde konuştuk...

Bakan Tekin, geçmişten bir örnek verdi:

Yıl 2009. Yusuf Tekin, o dönemde Tokat'ta genç bir doçent. Şartları da Ankara ya da İstanbul'daki bir doçentten çok daha iyi. Oradan ayrılmayı düşünmüyor.

Bir gün, Polis Akademisi Başkanı olan Zühtü Aslan telefon ediyor. "Yusuf seninle birlikte çalışmak istiyorum" diyor:

-Ankara'ya gelmeni istiyorum. Sen ne dersin

Normal şartlarda reddetmesi lazım. Ancak nezaketen "Bir iki gün düşüneyim" cevabını veriyor.

İki gün sonra Zühtü Aslan tekrar arıyor, "Ne oldu, bir karar verdin mi" diye soruyor.

Yusuf Tekin de "Eğer Yusuf taşrada kalmış diye düşünüyorsan ve O'nu yanıma alayım diye böyle bir teklifte bulunduysan teşekkür ederim" diye söze başlayınca, Zühtü Aslan araya giriyor:

-Yoook, sana ihtiyacım var. Dolmuş buraya Cemaat (FETÖ), adeta işgal etmişler. Onlarla mücadelede yanımda olacak bir kişiye ihtiyacım var. Onun için gel diyorum.

Bu sözlerin üzerine Yusuf Tekin, başlangıçta reddetmeyi düşündüğü teklifi kabul ediyor. Ankara'ya gelip mücadeleye başlıyor. O günden bu yana da mücadelesi devam ediyor...

Ama bugün LGS Sınavı üzerinden Yusuf Tekin'e yüklenenlere bakılırsa, O da FETÖ'cü! İşte böylesine bir kirletme faaliyeti ile karşı karşıyayız. İftiralar ve yalanlar havada uçuşuyor...