Türk siyasetinin gördüğü çok değişik isimlerden biriydi. "Küçükçü" diyenler de vardı kendisine. Çünkü Gümrük ve Tekel Bakanlığı'ndaki odacı kadrolarını bile para ile sattığı iddiası ile yargılandı.

Tuncay Mataracı'dan bahsediyorum. Hikayesi çok ilginçtir...

O da varlıklı bir ailenin çocuğuydu. 1977 Seçimleri'nde Rize'den Adalet Partisi Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. CHP ise birinci parti olmuştu. Ama Hükumeti kurmak için 367 sayısına ihtiyacı vardı. Bunun için ünlü Güneş Motel pazarlıkları başladı. Orada 11 milletvekili transfer edildi. "On bir ayaklı Hükumet" denilen Bülent Ecevit'in Başbakanlığında 42. Hükümet kuruldu. Tuncay Mataracı'nın payına da Ecevit Hükümeti'nde Gümrük ve Tekel Bakanlığı düştü.

Sonrası ise tam bir felaketti...

Mataracı, ünlü kaçakçılarla pazarlıklara girişti. Gümrükler, yol geçen hanına döndü. Bakanlık Merkez Teşkilatı'ndaki kadrolar para karşılığı satıldı. Daha sonra "odacı" kadrosuna girmenin bile bir fiyatı olduğu ortaya çıktı.

Bu durum CHP içinde bile büyük rahatsızlık doğurdu. Partinin sol kanadının önde gelen isimlerinden İzmir Milletvekili Süleyman Genç, TBMM kürsüsünden isyan etti:

-Fikrini ve zikrini beğenmediğimiz MHP'li Bakan Gün Sazak döneminde, kaçakçılık bıçak gibi kesilmişti. Ama bizim iktidarımız döneminde yol geçen hanına döndü.

Doğruydu söyledikleri. Çünkü gümrüklere yolu düşen herkes, artık bir kaçakçılık tarifesi olduğunu biliyordu.

Daha sonra 1980 Darbesi yapıldı. Tuncay Mataracı da Türkiye'nin ünlü kaçakçıları ile birlikte 16 Şubat 1982'de tutuklandı.

O dönemde hazırlanan "Mataracı Soruşturma Dosyasını" okumuştum. Tüyler ürperticiydi. Neredeyse uçan kuştan rüşvet alınmıştı. Tabii ki bunun ağır bir bedeli oldu. Tuncay Mataracı, Yüce Divan'da yargılandı. Başta "rüşvet almak" olmak üzere