"Lütfen saklayın"

Tam bir ay kaldı. Seçime gidiyoruz. Artık son kozlar oynanmaya başlandı. Siyasi partiler ve başkan adayları bütün marifetlerini sergiliyorlar...

Vaatler havada uçuşuyor... Söz üstüne söz veriliyor...

Biz geçen seçim de yaşadık bunları. Koca koca projeler ortaya konuldu. Milletin karşısına gerçeklemesi mümkün olmayan vaatlerle çıkıldı. Sonuç da ortada: Seçmen büyük hayal kırıklıkları ile karşılaştı. Süslü vaatlerde bulunup gerçekleştiremeyenler de onların tamamını sosyal medya hesaplarından silmek zorunda kaldı.

Örnek mi istiyorsunuz Alın size Mansur Yavaş. Gerçekleştiremeyeceği vaatlerde bulundu. Ankara'ya 58 kilometre metro yapmaktan bahsetti. 58 santimini bile yapamadı.

Koca bir 5 yıl geçti. Ortada dişe dokunur bir şey yok. Ama Ankara'nın üst geçitlerini hala "cek, cak" afişleri ile dolu.

İşte bunun için Ankara Altındağ Ak Parti Adayı Veysel Tiryaki, hazırladığı seçim broşürünün kapağına şunu yazmış:

"Lütfen bunu 5 yıl saklayın."

Çok güzel yapmış. İyi muhafaza edilmeli. Saklanmalı ki, bir sonraki seçimde hesap sorulabilmeli. Başarısızlar gönderilmeli. Başarabilecek, şehirlere hizmet edecek insanların önü açılmalı.

Yerel seçimler bir yarıştır. Adaylar podyuma çıkar. Seçmen de içlerinden kendilerine ve şehirlere en iyi hizmet edecek olanları seçer.

Bir futbol müsabakası değildir. Ama maalesef ona döndürüldü. Adam kendini ortaya atıyor, "Biz kazanacağız" diye bağırıyor...

İyi de neden Hangi özelliğinizle Ne yaptınız, neyi başardınız ve bundan sonra ne yapacaksınız..

Bazılarında çıt yok, bazıları ise bu soru karşılığında sövüp saymaya başlıyor. İçinde bulunduğumuz durum bu maalesef.

İstanbul ve Ankara gibi şehirlerin durumları ortada: Ne oldu, ne yapıldı, hangi hizmetlere imza atıldı

Sayabilen yok. Sadece, saldırı, karamama, laf ebeliği, reklam ve algı oyunları var. Zaten onlar yüzünden şehirler bu hale geldi.

Ankara örneğinden devam edelim: Daha önce bütçenin yüzde 8'i olan sosyal yardımlar yüzde 4'e düşürüldü. Bu da çok iyi bir hizmetmiş gibi reklam kampanyaları ile