Mesele çok ciddi! Problem oldukça büyük! Yılların biriktirdiği, rantın çok büyük olduğu, hatta içinde emperyalist ülkelerin ve terör baronlarının da bulunduğu kirli bir saldırı ile karşı karşıyayız.
Üstelik her geçen gün kendine yeni imkanlar ve sızma yolları buluyor, daha da palazlanıyor. Özellikle çocuklarımızın üzerinde hain planlar yapıyor...
Uyuşturucudan bahsediyorum.
Sadece bizim için değil, dünyanın pek çok ülkesi için çok ciddi bir tehlike bu. Biz de Türkiye Basın Federasyonu olarak bir süredir bu konuyla uğraşıyoruz. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde panellere katılıyor, mücadeleye katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Son olarak Kayseri ve Van'da peş peşe düzenlenen panellerde konuştuk. Önümüzdeki günlerde başka illerde devam edeceğiz...
***Öyle bir illet ki bu, kapıyı çalmayagörsün!..
Zengin, fakir dinlemiyor. Mütedeyyin ya da dini hassasiyetleri düşük diye kimseyi ayırt etmiyor. Yavaş yavaş, kıvrandıra kıvrandıra çürütüp yok ediyor. Bir kere bulaşan, kolay kolay kurtulamıyor. Girdiği ailelere büyük bir acı ve nihayetinde genellikle felaket getiriyor.
Yıllar önce tecrübeli bir narkotik polisi anlatmıştı:
Karakolda görevliyken, bir aile sürekli gidip geliyor, uyuşturucu kullanan bir kişiyle nasıl mücadele edileceği konusunda fikir almaya çalışıyormuş. Bu birkaç yıl sürmüş ve giderek ziyaretler daha da sıklaşmış.
Nihayetinde bir gün şikayet için gelmişler:
-Bizim oğlan boğazımıza bıçağı dayadı, ölümle tehdit etti. Evdeki altınları alıp götürdü.
Belli ki mücadelede başarılı olamadıkları için, son çare olarak çocuklarını cezaevine kapatma yolunu tercih etmişler. Başarmışlar da. Çocuk tutuklanmış, cezaevine gönderilmiş.
Ana-baba yüreği işte, dayanamamışlar; birkaç ay sonra çocukla pazarlık edip AMATEM'de tedavi görme şartı ile şikayetlerini geri almışlar. Çocukları dışarı çıkmış, tedavi başlamış. Ancak bu da işe yaramamış. Tedavi sürerken, çocuk göbeğine takılan çipi maket bıçağı le kesip atmış, yeniden uyuşturucuya başlamış.
Hikayenin son çok hazin: