Kirli siyaset

CHP'li eski TBMM Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, dün sosyal medyada bir paylaşım yaptı. "Seçim yenilgisi bıçak yarası gibidir, soğudukça acısı artar" dedi.

Gerçekten de öyle...

Hem Cumhurbaşkanlığı Seçimi, hem de CHP Genel Başkanlığı Koltuğunu kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu da bu durumda. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiası ile Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. İlginçtir, tıpkı Yılmaz Ateş'in dediği gibi davrandı. Bu defa mahkeme huzurunda daha ağır ifadeler kullandı. Tabi ki ardından 500 bin liralık bir tazminat davası daha geldi.

En ilginci ise, Kemal Bey'in kendisini "arkadan hançerlediğini" söylediği Özgür Özel de o duruşmaya katılıp destek verdi. Yılmaz Ateş'in vurguladığı gibi, seçim yenilgisi öyle bir yaraymış ki, arkadan vurulan hançerleri bile unutturdu. Yasak olmasına rağmen, duruşmada çekilen ve medyaya verilen fotoğraflar ile yine servis edilen savunma metnine bakırsa, Kılıçdaroğlu ve Özel'i buluşturan o acı oldu.

Erdoğan'a karşı bir araya geldiler, ama parti içi kavgada vurulan o hançerlerin yarası kapanmış değil. Kanamaya devam ediyor. Bremen Mızıkacıları'na döndü CHP, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. CHP'de parti içi çekişme boyutlarını çok aşan tam bir meydan savaşı var.

Mesele Erdoğan ve Ak Parti olunca toplanıp destekleşiyorlar, sonra tekrar birbirlerine giriyorlar. Kreş tartışmasında yaşadık ve yaşıyoruz bunu...

CHP, 2007 Yılında parti olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Belediyelere okul öncesi eğitim verme ve anaokulu açma imkanı tanıyan düzenlemeyi iptal ettirdi. Milli Eğitim Bakanlığı da iptal kararının gereğini yaptı. Yayınladığı resmi yazı ile belediyelere anaokulu açamayacaklarını ve okul öncesi eğitim veremeyeceklerini hatırlattı. Bu yetkinin sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğunun altını çizdi. Bir başka ifade ile "Siz istediniz, siz yaptınız, böyle oldu, şimdi uymak zorundasınız" anlamına gelecek bir uyarıda bulundu.

Vay, sen misin bunu yapan!..