Kirlettiler, kokuttular

Sanmayın ki yeni çıktı, bir anda türedi bunlar. Ben bildim bileli vardı, sadece son zamanlarda biraz arttı.

Demirel, Özal ve Erbakan'a da çok çektirdiler. Her türlü karalamayı yaptılar. Olmadık iftiralar attılar. "Çankaya'nın şişmanı, milletin düşmanı" sloganları atarak, Cumhurbaşkanı Özal"gayri meşru" ilan etiler.

Bugün CHP'deki Ali Mahir Başarır ve Mahmut Tanal gibi tipler o zaman da vardı. Adını vermeyeyim, en hızlılarından biri yıllar önce ölüp gitti. Özal'la kavga eden bu adam, daha sonra gidip Çiller'e yamandı. Gazetecilikle hiç bir ilgisi yoktu, ama Özel Çiller'i arkasına alıp Akşam Gazetesi'ne geldi. Ankara eklerinden sorumluydu. Bir gün gazete ekinde CHP'li Çankaya Belediyesi ile ilgili şu manşet atıldı:

"Şehitlerin isimlerinin verildiği parkların adını değiştiriyorlar."

O gün berberde tıraş oluyordum. CHP'li Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen görmüş, yanıma geldi. "Yalancısınız siz" diye tepki gösterdi.

"Bir dakika" dedim:

-O işi yapan senin arkadaşın. Aynı partide el ele görev yaptınız. Bizim Ankara eklerinden O sorumlu.

Bir anda donup kaldı. "Kusura bakma" cevabını verdi:

-Geçen gün bana gelip, bir imar usulsüzlüğü talebinde bulunmuştu. Yapmadım, demek ki o da bana bunu yaptı.

İşte böyle tipler bunlar!

***

Geçen gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, "Erdoğan, meşruiyeti ABD ve Rusya'da arıyor, bedelini de millet ödüyor" dedi.

Evet, uydurma ya da şaka değil. Açın gazeteleri bakın, aynen bunu söyledi.

Bu ifadeleri, darbe ile değil seçimle, halkın oyu ile o makama oturmuş TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için söyledi.

Aynı Özgür Karabat, yolsuzluk suçlamaları sebebiyle tutuklanıp cezaevine konulan Ekrem İmamoğlu'nun en büyük savunucusu. "Olmaz, olamaz, halkın oyuyla seçildi bu adam" türünden sözleri tekrarlayıp duruyor...

Çelişkiler içinde kıvranıyor.

Yolsuzluk zanlısına sahip çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meşruiyetini tartışabiliyor.

Garip, anlaşılmaz, acayip bir zihniyetle karşı karşıyayız!