Tamam, anladık, kötü bunlar, çok da beceriksiz! Batırdılar, mahvettiler, 22 yılda ülkeyi uçurumun kenarına getirdiler! Türkiye'nin acilen silkinmeye, bunlardan kurtulmaya ihtiyacı var! Mutlu oldunuz mu, mutabık mıyız, anlaştık mı

Tatmin olduysanız ne güzel...

Şimdi bakalım sonrasına: Gönderdik, hatta arkalarından teneke çaldık. Üzerine bir de kutlama yaptık. Yetecek mi

Asıl sorun ondan sonra başlayacak...

Kim gelecek yerlerine, bu ülkeyi kim yönetecek Sen mi yapacaksın Peki sen kimsin Bugüne kadar neler yaptın, hangi başarıya imza attın Heybende neler var Müktesebatın ne

Var mı dişe dokunur bir işin ve başarın

Kemal Kılıçdaroğlu gibi "Belediyeleri nasıl yönetiyorsak, Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz" diyorsan, geçmiş olsun! Zaten baştan battın. Belediyelerin hali içler acısı. İş yok, ama laf çok; oraları tam bir şikayet yumağı. Yönetilemiyor şehirler, sadece "Olmuyor, yapamıyoruz, engelleniyoruz" diye sızlanılıyor...

Bir Kent İttifakı var başardıkları, bir de dillerinden düşürmedikleri Kent Lokantaları...

Kent İttifakı karışık bir konu! İşin içinde onlarca yıldır Türkiye ile savaşan PKK'ya kadar uzanan ciddi iddialar var. Çoğu mahkeme kararı ile yapılan teknik takiplere dayanıyor. Bu iş yargı tarafından çözülecek, ne olduğu çıkacak ortaya, göreceğiz.

Kent Lokantası denilen de alt tarafı birer tabak kuru fasulye ile pilav!

Şaka gibi, ama "batırdı, perişan etti" diye suçladıkları kişiler uzay projeleri, bunlar da kuru fasulye ve pilavla uğraşıyorlar.

Türkiye komedi tiyatrosuna döndü vesselam!

Plan yok, proje yok, ortada yapılıp tamamlanmış, örnek olarak ortaya konulacak bir icraat da yok.

Peki, ne var Eskilerin "mugalata" dedikleri bir laf kalabalığı ve cambazlığı var!

Mesela, ABD Başkanı Trump bir açıklama yapıyor. Bunlar da ergen bebeler gibi ortalığa dökülüyor:

-Bak Erdoğan, adam ne diyor! Hadi sıkıysa bir cevap ver. Yok di mi söyleyecek lafın. Hadi sıkıysa bir cevap versene...