Cumhuriyetimizin 102. yılını kutladık dün milletçe. Bayraklar, Atatürk posterleri ile donatıldı dört bir yan. Televizyonlarda bazı bankaların reklamları yayınlandı. Onlarda da "Gururluyuz, onurluyuz, Atam izindeyiz." türünden alışık olduğumuz sloganlar vardı.
Biz yıllardır bunu yapıyoruz zaten... Gururlanıyoruz, "izindeyiz" diyoruz. İz ne ondan hiç bahsetmiyoruz. Durum bu olunca, herkes kendine göre bir iz buluyor. Oradan yoluna devam ediyor. Hatta Atatürk'ü kullanıp millete fahiş fiyattan kitap kakalayanlar, Mustafa Kemal'i rakı ile balık arasına sıkıştırıp, "Yunanlar öyle güzel meze yapar ki, dayanamaz Ege'yi verirsiniz" türünden saçmalamalar dahi yapabiliyor.
İçimize bu şekilde gururlanıp, yola devam edenler var işte!..
***Çocukluğum geliyor aklıma...
Biz, bir de Yerli Malı Haftası kutlardık. Öğretmenlerimiz çok önem verir, bir-iki gün öncesinden hepimize tembihte bulunurlardı:
-Çocuklar hazırlıklı gelin, evden mutlaka yerli malları getirin. Kutlama yapacağız.
Mevsimine göre kuru incir ve kayısı ya da birkaç elma -armut götürürdük. Sonra oturup onları afiyetle yerdik. Buydu yerli malı ve kutlama denince anladığımız.
Yerli ürettiğimiz bazı araç gereçler vardı, ama kimsenin aklına gelmezdi onları okula götürmemiz gerektiğini söylemek. Zaten ilkokul boyunca kimseden duymadım, "Atatürk bize muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamızı hedef gösterdi" türünden bir söz:
-Çocuklar bakın başladık, şimdilik bunları üretiyoruz. Hedefimiz büyük, ileride yerli ve milli sanayimiz batının da önüne geçecek.
Suçlamıyorum dönemin öğretmenlerini. Onlar da öyle görmüştü. Biz, 1940'lı yıllarda uçak üreten bir ülkeydik. Sonra Kayseri'deki uçak fabrikasını kapattık. Ankara'daki uçak tesislerini de mandıra haline getirdik. Bununla bile övündük. Onlar da gördüklerini yaptılar.
***Her 29 Ekim'de "Mustafa Kemal" dedik. Atılan her nutukta Atatürk'ten bahsedip, "O'nun gösterdiği yoldan gittiğimizi" söyledik. Her defasında "izindeyiz" dedik...
O'nun gösterdiği "muasır medeniyetlere ulaşmanın"

6