İşgal altındaki CHP

DSP Genel Merkezi'ndeydik. Gazeteci Mehmet Öztoprak'la birlikte Başbakan Bülent Ecevit'in odasındaydık...

Bülent Bey bir kaçamak yapmak istedi. Cebinden Samsun sigarasını çıkarttı ve bana döndü:

-Emin Bey, Rahşan Hanım sigara içtiğimi görünce üzülüyor. Koridordan bakıp gelirse bana haber verir misiniz

Ben de amiyane tabiri ile erketeye yattım. Rahşan Ecevit, DSP Genel Başkan Yardımcısıydı. Makamı alt kattaydı. Yukarıya gelmedi. Bülent Bey rahatça sigarasını içti.

Kendisine, "Bu çok ağır bir sigara, biraz yumuşağını içseniz" dedim.

"Var mı" cevabını verdi:

-Onların hepsi yabancı, ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım, içemem.

Sonra başından geçen bir olayı anlattı:

"Rahşan'la Hollanda'daydık. Biliyorsunuz peynirleri meşhur. Türkiye'ye dönerken ünlü bir markadan almak istedik. Hangi markete sorduysak 'yok' dediler. 'Bu sizim markanız değil mi' dediğimizde de 'Bizim, ama kuzeyin. Biz güneyde kendi peynirimizi satarız" dediler. Batı, bölgesel milliyetçilik bile yapıyor. Biz yapmayalım mı"

Söyleyecek söz yoktu, sustum.

. . . . . . . . . .

Uzun yıllar Deniz Baykal'la birlikte çalıştık. O da yerli ve milliydi. CHP bu yüzden Sosyalist Enternasyonal ile problemler yaşadı. Sırf bu sebeple FETÖ imalatı bir kaset kumpası ile koltuğundan edildi.

Bir de bugünkü CHP'ye bakın:

Anadolu sınırlarını bıraktı. Avrupa'nın Başkenti Brüksel'de miting yapıp, bu ülkeyi idare edenleri onlara şikayet ediyor.

Nereden nereye...

Büyük bir savrulmadır bu!

***

CHP bambaşka bir rotaya girdi artık. Köklerinden koptu, geleneğinden uzaklaştı. Kadrolarını dağıttı. Yolsuzluk suçlaması sebebiyle cezaevinde bulunan bir müteahhidin peşine takıldı, meçhule doğru sürükleniyor...

Ama hala Atatürk ve Kuvayı Milliye demeye devam ediyor. İşte asıl büyük sıkıntı burada. Ne ilgisi kaldı bugünkü CHP'nin Atatürk ve Kuvayı Milliye ruhu ile

Gazi Mustafa Kemal, Milli Mücadele yıllarında Anadolu'yu işgal eden Batılılar için "Ahır köpekleri" demişti. Açın