İki ayrı Türkiye
Gerçekten de iki ayrı Türkiye var önümüzde. Biri rakamların ortaya koyduğu gerçek Türkiye; diğeri de sağda solda, kahvehane köşelerinde konuşulan, özellikle de sosyal medyada sunulmaya çalışılan bir başka Türkiye. İkisi birbiri ile taban tabana zıt.
Seçmek serbest...
Herkes meşrebine uygun davranıyor. Biri ilkini, diğeri ikincisini seçiyor. Bakış, duruş ve tavırlar da bu seçime göre şekilleniyor.
Suriye konusundan başlayalım: Yıllar boyunca Türkiye'nin "yanlış politikasından" bahsedildi. Kendi elimizle kendi başımıza bela açtığımız iddia edildi. "Yapılan yanlışlar" üzerine tepinildi duruldu...
Gelişmelere bakıyoruz, hiç de öyle değilmiş. Önümüzde açılan alana bakılırsa, "yanlış" diyenler yanlış yapıyor ve yanlış yapmakta ısrar ediyormuş. Pek çok alanda zaten aynı durumdayız.
Dün, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nda bir araya geldi. Bakan kısa bir sunum yaptı. Orada da gördük ki, algı operasyonları ile yaşanan gerçeklik çok farklı.
Belli çevreler ne diyor, neler pompalanıyor sürekli olarak sosyal medyada..
"Türkiye yaşanmaz bir ülke haline geldi" deniliyor:
-Dört bir yanımızı çeteler sardı. Kimsenin can ve mal güvenliği kalmadı. Taviz, tecavüz ve cinayet vakaları arttı...
Oysa rakamlar hiç de öyle demiyor. İstatistikler, tam tersi gelişmeler yaşadığımızı gösteriyor. İşte 2024'ün 10 aylık verileri:
Konut dokunulmazlığının ihlali yüzde 22,5, kasten öldürme yüzde 10,7, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma yüzde 10,6, kişiyi hürriyetten yoksun bırakma yüzde 10,3, cinsel taciz yüzde 7,2, çocuğun cinsel istismarı yüzde 5,6 azalmış.
Kısacası, kişilere karşı işlenen suçlar gerilemiş ve vatandaş rahatlamış. Her şey şeffaf bir şekilde ortada! Ayrıca, bu rakamlar hiçbir Avrupa ülkesinde yok. İsteseniz de alamazsınız, çünkü vermezler.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, suçları aydınlatmak ve suçluları yakalamak konusunda Avrupa'nın en iyi ülkesi olduğumuzu söylüyor. Ayrıca iddialı: Hedefin geçmişe yönelik tek bir faili meçhul cinayet vakası bırakmamak olduğunun altını çiziyor.