Habis bir virüs gibi sardı ortalığı. Yayıldıkça yayıldı. İlacı yok, tedavisi de mümkün değil maalesef. Duyarsızlık, tatminsizlik, iyi ve güzel olan her şeye düşmanlık hastalığı diyoruz buna. Sardı dört bir yanımızı...

Ne yaparsanız yapın, mutlu olmuyorlar.

Harikalara imza atsanız görmemekte direniyorlar.

TBMM'de dahi dillendirdiler, "Dünyanın en iyi işini yapsanız bile biz sizi alkışlamayız" diyerek dünya aleme duyurdular. O yüzden de ağzınızla kuş tutsanız dahi yaranamıyorsunuz. Karşınıza geçip "Senin elin yok mu, yoksa sakat mısın" diyebiliyorlar.

Karartmakta, karalamada, çarpıtmakta, kirletmekte üzerlerine yok. Çok değişik bir illetle karşı karşıyayız. Görmüyor, duymuyor, kabul etmiyor; sadece kendi oluşturdukları ilahlara tapıyorlar.

Geçtiğimiz cuma günü Hatay'daydık. Adeta yüzlerce arı kovanının çalışmasına şahit olduk. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'la bölgeyi gezdik. "Olmaz" denilenlerin olduğuna, "yapılamaz" denilenlerin yapıldığına tanıklık ettik. Küllerinden doğmuş bir şehirle karşılaştık.

Mutluydu insanlar, yüzler gülüyordu.

Depremzedesinden çalışan işçisine kadar insanlar sıraya girmiş, Murat Kurum'a teşekkür ediyordu. Hepsi de birlikte fotoğraf çektirme yarışı içindeydi.

Şehir ayağa kaldırılırken hiçbir ayrıntı ihmal edilmemişti. Tarihi doku korunmuş, ama günün ihtiyaçlarına cevap verecek modern dokunuşlar da yapılmıştı. Depremde zarar gören diğer şehirlerin durumu da farksızdı.

Eksiği yok, hatta fazlası vardı. Bütün hak sahiplerinin evleri yapılmış, üstüne bir de 150 bin fazla konut inşa edilmişti.

Buna bile burun kıvıranlar çıktı...

Birkaç gündür bildik belli başlı yayın organları ile sosyal medyayı izliyorum. Yine kirleticiler geziyor ortada. Milletin kapısının önündeki çöpü toplayamayanlar, bu büyük seferberlik ve başarıyı küçümsemeye çalışıyorlar.

Ama olmuyor, güneş balçıkla sıvanmıyor.

Dile kolay, yıkılan şehirler ayağa kaldırıldı, tam 600 bin konut yapıldı!

Bazlarının içlerine baktım: Özenli bir işçilikle pırıl pırıl evler inşa edilmiş. Ayrıca kolay iş değil, tarihi doku da aslına uygun olarak yeniden ayağa kaldırılmış.