Hiç değişmediler azdılar...
Yaklaşık yarım asır önce neyse, bugün de o. Değişmediler, değişmeyecekler, değişmek niyetinde de değiller. Tersine, daha fazla azdılar...
İftiralar attıkları, suçsuz ve günahsız yere astıkları eski Başbakanlardan Adnan Menderes, bunları çok iyi tarif etmişti. Bakın ne demişti:
"Her saat başında yalan haberler, birtakım korkunç şayialar çıkarılmak suretiyle heyecan yaratmak ve bu heyecan vasatında birtakım kışkırtmalar da yaparak hadiseler çıkarılmak istenmekte olduğunu ve bu yıkıcı faaliyetlerin belli merkezlerden idare edilmekte olduğunu ifade etmiştim."
Bugün farklı mı
Değil elbette. Çok daha güçlü ve geniş bir şekilde bunu yapıyorlar. Yapanlar da itiraf ediyorlar, milyonlar harcanıyor, trol orduları kuruluyor. İftiranın, karalamanın bini bir para!
Adnan Menderes devam ediyor:
"Bu şayialara, bu yalan haberlere inanılmamasını, hatta buna inananların, alakalılara, vazifelilere ihbar edilmesini rica etmiştim. Ortada hiçbir şey yokken hadiseler çıkarabilmek için ancak bu yollara ve usullere müracaat olunuyor."
Bugün de aynen bu yapılıyor işte!
Hiç farkı yok yaşadıklarımızın 1960'lı yıllardan. Yalanlar, iftiralar, çarpıtmalar havada uçuşuyor...
Kimler mi yapıyor bunları Rahmetli Adnan Menderes, o tipleri de tarif etmiş:
"Öteden beri milletçe kalkınmamızın düşmanı kesilmediler mi Şimdiye kadar memleketin muvaffakiyetlerinden birisini dahi kale alıp bahsettiler mi Türk milletinin zeka ve kabiliyetinin mahsulü olan eserlerden birisine dahi başlarını çevirip baktılar mı Milletin olan her güzel şeyden birisini dahi benimsemek faziletini gösterdiler mi"
Cevabını da kendisi vermiş:
"Hayır... Aksine olarak her muvaffakiyeti bir felaket, her güzel ve muhteşem eseri bir zarar diye göstermek için senelerdir nasıl çırpındıklarını milletçe bilmiyor muyuz"
Biliyoruz elbette. Örneklerini de yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz: Otoyollar ve köprülerle savaştılar. İstanbul Boğazı'na yapılan köprüleri "vatana ihanet" olarak gören yazılar yazdılar. İHA'ları, SİHA'ları kirletmek için çırpındılar.