Her gün ve hemen her konuda açıklama yapıyor. "Cek"ler, "cak"lar havada uçuşuyor. Orman yangınlarını önleyeceğini söylüyor, çiftçinin, işçinin, memurun, kısacası bütün sosyal kesimlerin hakkını korumaktan bahsediyor. Lafla Türkiye'deki herkesi kucaklıyor. "Ben geleceğim, bütün dertler bitecek" havasında!

İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan bahsediyorum. Hayal dünyasında gezip duruyor...

Başkanlığı döneminde neler yaptığını (daha doğrusu yapmadığını), kimleri nasıl ve ne şekilde kucakladığını gördük!

Hakkında korkunç iddialar, şikayetçiler ve itirafçılar var. Akıl almaz suçlamalarla dolu ifadeler geziyor ortalıkta. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk suçlaması ile karşı karşıyayız. Yok edilen milyarlardan, milletin ekmeğine uzanan eylemlerden bahsediliyor.

Suçlamalar o kadar çok ki...

Bunların toparlanması, iddianamenin hazırlanması doğal olarak zaman alıyor. Açıklandığında göreceğiz neyin ne olduğunu ve belgelerini. Basına yansıyan bilgilere bakılırsa, hakkında yüklü miktarda ceza istenecek.

Ama Ekrem İmamoğlu hala konuşuyor. İtirafçıların iddialarına ve suçlamalara cevap vermek yerine "cek"lerden, "cak"lardan bahsediyor.

Garip bir psikolojik hal içinde!

Bu kadarla kalsa iyi...

Başka suçlardan da yargılanıyor. Bazılarından ceza aldı, bazıları devam ediyor.

Yetmez, üniversite diplomasının da usulsüz bir şekilde edinildiği ortaya çıktı ve iptal edildi. Yani artık diploması yok.

Açılacak "yolsuzluk davasında" ise hakkında ciddi ceza isteneceği belli. Ama mahkemenin neye hükmedeceği belli değil. Her şey tam bir muamma!

Bütün bunlara rağmen, İmamoğlu CHP'nin Cumhurbaşkanı olarak sunuluyor. Kendisi de cezaevinden o sıfatla açıklamalar yapıyor.

Normal ve sağlıklı bir durum değil bu!

Kendisi açısından içinde bulunduğu durum belki anlayışla karşılanabilir. Zor durumda, içine düştüğü cendereden kurtulmak için çırpınıyor. Her türü imkanı kullanıyor. Suçlamaları örtülemek ve olayı başka yönlere çekmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor.

İyi güzel de