Türkiye kelimenin tam anlamı ile çalkalanıyor. Ortalık karıştı. Ülkenin en büyük şehrinin Belediye Başkanı gözaltına alındı. Bazı CHP'liler bağırıyor, "siyasi darbeden" bahsediyorlar...

Evet, ortada bir "darbe" var. Ama o darbe, yıllar önce CHP'ye yapıldı!

Anlatalım nasıl olduğunu: Yıl 2008. ABD Derin Devleti'nin kontrolünde bulunun Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Avrupa'daki Slikloard Enstitüsü bir rapor yayınladı. Raporda çok ilginç bir ifade göze çarpıyordu:

"CHP Genel Başkanı Deniz Baykal istifa edecek. Yerine Kemal Kılıçdaroğlu gelecek."

Çok iddialı bir ifade idi bu! Çünkü Kılıçdaroğlu o günlerde CHP'de etkisiz bir elemandı. Ama kehanet aynen gerçekleşti. Bir FETÖ kumpası ve kasetlerle Deniz Baykal sıkıştırıldı ve istifa etmek zorunda bırakıldı. Yerine 2010'da Kemal Kılıçdaroğlu getirildi.

Bu ilk darbenin ardından diğer darbeler birbirini izledi...

Yine o raporda belirtildiği gibi "Yeni CHP" oluşturuldu! Zaten raporda CHP'nin "Avrupa tipi bir sosyal demokrat parti haline getirileceği" belirtiliyordu. Bu ifade ile kastedilen "ulusalcı" kimliğinden kopartılmış bir yapıydı. Kılıçdaroğlu elinden geleni yaptı bunun için. CHP yönetimini by-pass edip, TESEV'ci isimlerle Arama Toplantıları düzenledi. Altı Ok'a alternatif yeni bir rota arandı.

Yazdık o günlerde bunları...

CHP içinde operasyonlar yapıldı. "Ulusalcı" isimler birer birer tasfiye edildi. Parti, kimliğinden koparıldı, hafızası sıfırlandı. Gönderilenlerin yerine sağdan soldan toplanan isimler getirildi. Hatta CHP Kurultayı bile etkisizleştirilerek FETÖ'cü olduğu iddia edilen KHK'lı iki isim, Kılıçdaroğlu'nun "Bilim Platformu" kotasından Parti Meclisi'ne sokuldu.

CHP'ye yapılan bir darbeydi bu!

Daha sonra "Cumhurbaşkanı Adayı" olarak öne çıkan Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş, yapılan o operasyonların ürünüdür. Biri