Önceki akşam TRT Haber'deydik. Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok'a sorular sorduk. Seçildiği takdirde yapacaklarını, projelerini öğrendik...

Yaklaşık iki saat süren program biter bitmez, Altınok'un telefonu çaldı. Arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı. Programın yarısını izlemiş. Önce "iyiydi" yorumunu yaptı. Ardından da projeler ve Ankara konusunda ayrıntıya girdi. Bilgiler aldı, değerlendirmelerde bulundu, talimatlar verdi.

Gördük ki, Erdoğan yakın takipte. Ankara'ya önem veriyor, seçimin alınacağını düşünüyor ve Altınok'a katkıda bulunuyor. Aksi takdirde o yoğun program içinde bizi dikkatle izlemez, izlese de bu kadar ayrıntıya girip ilgi göstermezdi.

Çünkü konuğu vardı. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ı ağırlıyordu. Onunla birlikte basının karşısına geçti. Biter bitmez de televizyonun kumandasını eline alıp Altınok'u izledi. Üstelik ettiği telefon son derece dikkatle izlediğini de ortaya koydu.

Reklam kampanyaları, fonlanmış anketler ve algı operasyonları bir kenara bırakılırsa, Cumhur İttifakı Ankara'da iddialı. Son milletvekili seçim sonuçları ortada: CHP'nin yüzde 30,7 oyu var. AK Parti yüzde 32,1, MHP yüzde 10,2 oy almış. Arada 10 puandan fazla bir fark var. Cumhur İttifakı devam ediyor, Millet İttifakı dağıldı. Mansur Yavaş'ı DEM de kurtaramaz, oyu sadece yüzde 3.

Üstüne üstlük, seçim öncesi halka vaat ettiklerinin tamamına yakınını yapamamış bir Mansur Yavaş gerçeği ile karşı karşıyayız. Yavaş'ın partisi CHP ise adeta yangın yeri!

Algı operasyonlarını bir kenara bırakırsak, rakamlar seçimin favorisinin Turgut Altınok olduğunu gösteriyor. Yılların siyasetçisi Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun farkında.

Bir gerçek daha var: Ankara seçmeni milliyetçi ağırlıklıdır. Vatan, millet, bayrak konusunda hassastır. Zaten Mahsur Yavaş da bu hassasiyetleri tepe tepe kullanarak seçim kazandı.

Ama bu defa aynısını yapamaz. Tam tersine, seçmenin bu hassasiyeti aleyhte sonuç verir.