Yolsuzluklarla suçlanan ve halen İzmir 1 Numaralı F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, X Platformunda paylaşım yapıp, serzenişte bulunmuş:
80 gün sonra hakim karşısına çıkacağını belirtmiş. Uzun süre tutukluluğun "cezaya dönüştürüldüğünden" bahsetmiş.
Bence hiç sesini çıkartmasın. Hakkı yok çünkü. Haline şükretsin. Hatta yatsın kalksın, dua etsin...
Ya o çok sevdiği, zaman zaman övdüğü babasının döneminde, O'nun yönetiminde bulunan Ankara Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi'nde kalsaydı O dönemde tutuklanarak cezaevine konulsaydı O zaman ne yapacak ve ne diyecekti
"Dayak atıyorlar bana" demiyor...
İşkenceye uğradığını söylemiyor...
Kötü muamele ve kötü cezaevi şartlarından söz etmiyor...
Ama Mamak'ta Sıkıyönetim Savcısı olan Babası Hakim Albay Nurettin Soyer döneminde hepsi ve daha fazlası vardı. 1980 Darbesi'nin ardından orada toplanan gençler inim inim inletildi. İnsanlık dışı muameleler yapıldı. Hatta dayaktan ölenler oldu. Şükretsin ki, o zaman içeride değildi.
***O dönemde Mamak'ta C-5 adı verilen bir işkencehane kurulmuştu. Yakalanan gençler önce oraya götürülürdü. Filistin Askısı, erkeklik organından elektrik verilmesi ve falaka gibi her türlü insanlık dışı uygulama vardı. Oradan 24 saat canhıraş feryatlar yükselirdi. O işkenceler yüzünden erkekliğini kaybettiğini söyleyen gençler oldu.
İşkenceler sona erdiğinde gençler direkt olarak cezaevine gönderilmezlerdi. "Kafes" adı verilen bir ara kademe vardı. Hayvan gibi oraya kapatılırlardı. "Sağa dön, sola dön" komutlarıyla askeri etiğim verilirdi. Bu eğitim sırasında da dayak esastı. Coplar havada uçuşurdu...
Açın dönemin gazetelerini bakın: Solcu Muzaffer İlhan Erdost, yediği dayaklar yüzünden beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Yaralananlar, sakatlananlar oldu.
Tunç Soyer, iyi ki o dönemde cezaevine düşmemiş.
***Tesadüfe bakın:
Tunç Soyer, İzmir 1 Numaralı Ceza ve İnfaz Kurumu'nda tutuklu. Babası Nurettin Soyer de Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 587 sanıkla MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nın savcısıydı.