CHP'nin 39. Büyük Kurultayı, "İktidara geliyoruz", "İktidar çok yakın", "Muhalefetteki son kurultay bu" söylemleri ile sona erdi. "Büyüyoruz, gelişiyoruz, geliyoruz" algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bir de bolca "demokrasi" sloganları atıldı.
Peki gerçek ne..
Rakamlar gösteriyor o gerçeği: 2012 Kurultayında çarşaf liste için 434 başvuruda bulunulmuşta. 2016 Yılında yapılan kurultayda bu sayı 462'ye, 2018'de 488'e çıktı. 2023'te de 387'ye düştü.
Bu kurultayda ne oldu dersiniz Sayı 145'e kadar indi. Büyümenin ve demokrasinin göstergesi mi bu Yoksa tam tersi, küçülmenin, içe kapanmanın, demokratik mücadeleye inançsızlığın ortaya koyduğu gerçekler mi
Rakamlar ortada. Cevabı siz verin.
***Beğenirsiniz ye da beğenmezsiniz. Eskiden CHP'nin bir duruşu vardı. Yolsuzluklar, vurgun ve bu eylemleri gerçekleştirenler hiçbir zaman kutsanmaz ve yüceltilmezdi. Deniz Baykal'ın Mustafa Sarıgül'le çekiştiği kurultayda yaptığı tarihi bir konuşma vardır: CHP'nin yolsuzluklarla ve hırsızlıklarla anılmasına izin vermeyeceğini, üzerine basa basa söylemiştir.
Geçtiğimiz hafta olanları hep birlikte izledik:
Cumhuriyet Tarihinin en büyük yolsuzluğu ile anılan, suçlanan ve halen cezaevinde olan kişinin eşi, Genel Başkan Adayı Özgür Özel'in yanına oturtuldu. Diploması bile olmayan, seçilme yeterliliğine sahip bulunmayan o kişi CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı olarak sunuldu.
Yetmez, Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden gönderdiği mesaj, kürsüden okundu. Alkışlandı, göklere çıkartıldı, yüceltildi.
Yine yetmez, hırsızlıklara, yolsuzluklara karşı çıkanlar, "Gitmez bu böyle" diyenler, yuhalandı.
CHP, gerçek CHP'lilerden temizlendi; geçmişi, geleneği, menşei ne olduğu belli olmayan bir grubun eline geçti. Onlar da "Atatürkçülük" nutukları ve alkışlar arasında Atatürk'ün Altı Okunun ruhunu değiştirdi.
***Elbette bütün bunlar "Biz yolsuzluklardan yanayız, onların sarsılmaz savunucularıyız" diyerek yapılmadı.
Bir maske ve örtü bulundu. Onun arkasına sığınıldı. Kitlelere

5