Densiz adamın gerçek yüzü
Geçmişten beri tanırım. Turgut Özal döneminde, bir ara ANAP muhabiri olarak görevlendirilmişti. Bizim yanımızda gezmeye başlamıştı. Çok sürmedi bu tablo, çünkü kendisinden beklenen performansı gösteremedi. Bir anda kayboldu. Ama nasıl oldu, kaynağı neydi, parayı nereden edindi bilemem, medya patronu olmayı başardı!
Önce Kanaltürk Televizyonu'nun patronu olarak ortaya çıktı. Sonra onu 2008 Yılında bugün yurtdışında kaçak olan FETÖ'cü Akın İpek'e sattı. Aldığı para da tam 30 milyon dolardı. Ama yetmedi, kesmedi, "daha" dedi. 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından "Kanaltürk'ü değerinin altında sattığı" iddiası ile dava açtı. Bilirkişi Raporuna göre, tam 95 milyon dolar daha para istedi.
Ama Akın İpek değildi artık muhatabı. Çünkü FETÖ'nün mallarına el konulmuştu, kurum TMSF'ye geçmişti. Milletin malı olmuştu o televizyon. Muhatabı bizdik artık. Davayı kazansaydı, bu milletin 95 milyon doları gidecekti. Ama kaybetti, kurtulduk.
Şimdi sıkı durun: İşin garibi Özkan hem o televizyonun sahibi, hem de değildi! Akın İpek, "Ben televizyonu ondan değil, Burak Mızrak'tan aldım. Burada bir tezgah var" dedi. O da "Burak benim öz yeğenim. Benim adıma şirket hisselerinin sahibiydi" cevabını verdi.
Niye, neden, niçin Hangi sebeple görünmez adam olmayı tercih etmişti O da başka bir muammaydı!
Hala anlamayanlar için yazayım. "Marmaray'ı Ecevit yaptı" diyen CHP'li Tuncay Özkan'dan bahsediyorum.
Siyasette sergilediği garip ve etik olmayan davranışlara girmeyeceğim. Her yerde yazılıp çiziliyor, okursunuz...
Ben, gazetecilik tarafından, bizzat tanık olduğum olaylardan bahsetmek istiyorum. Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde Hükümet düşüren bir TÜRKBANK skandalı yaşanmıştı. Başbakan da iddialara açıklık getirmek için benim ve Tuncay Özkan'ın da katıldığı bir basın toplantısı düzenlemişti.
O dönemde SHP Milletvekili olan Fikri Sağlar'ın elinde bazı kasetler vardı. Bunları yayınlanması için Kanal D'de bulunan Tuncay Özkan'a dinletmişti. Tuncay, yayınlamadı bunları. Gidip Mesut Yılmaz'a bilgi verdi. Fikri Sağlar da zaten bunu beklemiyordu; o dönemde kasetleri kendi açıkladı.