Her güne yeni bir operasyon haberi ile uyanıyoruz. Sonu gelmiyor, bitmiyor, tükenmiyor. Dün baktım, son olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi'ndeki rüşvet soruşturmasında 8 kişi daha gözaltına alınmış.

Her yerde aynı tablo var...

Çökmüşler belediyelere. Eş, dost, akraba, yandaş kim varsa doldurmuşlar. Ha bire götürmüşler. Arada soluklanıp kaldıkları yerden devam etmişler. Her yer lime lime dökülüyor.

Bir de bunu savunan bir ekip var. Fakir fukaranın hakkını yiyenlere tepki göstereceklerine, ya da utanıp bir köşeye çekileceklerine; karartma yapmak, olan biteni çarpıtmak için çırpınıyorlar. Milletin hakkını koruyanlara, operasyonları yapanlara ve adalet mekanizmasına saldırıyorlar.

Yetmiyor, temizlik operasyonu yapanlara savaş açıp, ülkeyi Batılı dostlarına şikayet ediyorlar. Üstelik iyice zıvanadan çıktılar. "Biz battık, ülke de batsın" psikolojisi ile Türkiye'nin milli menfaatlerini bile darbelemek için çırpınıyorlar. Mesela Kıbrıs'ta yapılacak seçimde Türkiye yanlılarını değil, Rumlarla birlikte hareket eden federasyoncuları destekliyorlar.

Ne kadar kutsal varsa bunların ayaklarının altında!

Aslında el ele tutuşmuş uçuruma doğru koşuyorlar. Çünkü sürdürülemez bir sürecin içine girdiler. Fakat her şeyi çarpıtıp toplumsal değerleri kirleterek ülkeye zarar veriyorlar.

"İddianameler nerede" diyorlardı. Bir tanesi açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki rüşvet, yolsuzluk ve vurgun davasında Duruşma Savcısı mütalaasını sanıkların yüzlerine karşı okudu. Aralarında İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı'nın da bulunduğu 65 sanık hakkında 45'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Gizli saklı değil. Mahkeme, milletin gözleri önünde kuruldu. "Deliller nerede" diyenler iddianameye bakabilir.

Önümüzdeki günlere "hasat dönemi" diyebiliriz. Soruşturmalarda sona gelindi. Diğer iddianameler de birer birer açıklanacak. "Deliller nerede" diyenler, görecekler delilleri. Üstelik bazı davaların sanıkları çok ağır suçlamalarla karşı karşıya kalacak. Muhtemelen Tunç Soyer hakkında istenen 45 yıl hapis cezası