Başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, arkasında da parti yetkilileri var. Günlerdir temcit pilavı gibi aynı sözleri tekrarlayıp duruyorlar...

Neymiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonun amacı, orayı çökertmekmiş. CHP'li Belediyeyi ve oradaki ekibi çalışamaz hale getirmekmiş. Vesaire, vesaire...

Belediye mi kalmış ortada Çökmüş zaten orası, çökertilmiş! Üzerine çökülmüş! Aksi takdirde, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere bu kadar insan tutuklanır mıydı Ayrıca, onca insan "Yaktılar beni, perişan ettiler" diye ifade verir miydi

Buna rağmen, bıkmadan usanmadan aynı sözlerle savunma yapmaya devam ediyorlar...

Yıldırmıyor hiçbir gelişme bu ekibi. Şartlar ne olursa olsun dik durmaya çalışıyorlar. Her şeye bir bahane üretiyorlar. Her olumsuzluğun üzerini örtmek için çırpınıyorlar. Ekrem İmamoğlu'nun korumaları güvenlik kameralarını kapatıyor. Özgür Özel sonunun nereye varacağını düşünmeden hemen atlayıp, "Ne varmış bunda, rutin uygulama! Benim ekibim de aynı şeyi yapıyor" bile diyebiliyor. Bütün CHP'yi zan altında bırakıyor.

Garip bir savunma ve ruh hali içindeler. Birlikte batıyorlar, haberleri yok!

Bir de duygu sömürüsü yapan kalem sahibi bir ekip var:

Onar da çocuklar ve kadınlar üzerinden bir algı çalışması yürütüyorlar. Vay efendim, konutlarda yapılan aramalar sırasında çocukların kumbaralarına bile bakılmış. Yok efendim, küçük kız çocuğunun takıları ile uğraşılmış...

Bakıyorsunuz hiçbiri doğru değil.

Yetmiyor, bitmiyor, "Hadi bunları gözaltına aldınız, eşlerini niye karıştırıyorsunuz işe" türünden eleştiriler yapılıyor.

Oysa kendileri karıştırmışlar. Bazı işlemleri ve para transferlerini eşleri üzerinden yapmışlar. İddialara bakılırsa, onları örtü gibi kullanmışlar. Altından da bir dizi işlem yürütmüşler. Ama bunlar, onu da görmek istemiyorlar.

Oysa normal şartlarda "Ayıp değil mi Madem bir iş yapıyorsun, karını ve çocuğunu niye karıştırıyorsun" demeleri gerekir. Ama demiyorlar, diyemiyorlar. Sürekli olarak "Sirke baldan tatlıdır, bizimkiler her zaman haklıdır" tavrı içindeler.