Bugün biraz "tuvalet terliğine oy verecek" kitleden bahsetmek istiyorum. Tecrübe ile sabit, yaparlar, gerçekten de oy verirler. Hatta o terlik ne kadar kirli ise, o kadar da tercih sebebi olur!

CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde problemler var. İyi yönetilemiyor. Nihayet, işçiler de alacakları için kapıya dayandı.

Sosyal medyada biraz bundan bahsettim...

Aman Allah'ım. Neler yazdılar, ne tepkiler geldi anlatamam. Küfür ve hakaret edenler mi ararsınız, yoksa cahil cesareti ile olan biteni savunmaya çalışan tipler mi Ne ararsan var. Hatta "Erdoğan olmasın da kim olursa olsun. Evet, tuvalet terliğine bile oy veririz" diyenler dahi çıktı.

Garip, hastalıklı bir ruh hali bu! Kilitlenmişler bir noktaya. Önyargıları, kin ve nefretleri bütün benliklerini sarmış. Acı ve sıkıntı çekmeye, hizmetten yoksun bir şekilde yaşamaya, hatta sıkıntı çekip sürünmeye razılar. Yeter ki Erdoğan olmasın.

Aslında ciddiye alınacak bir yanları da yok. Fakat müsilaj gibi çoğalıp kirletiyorlar ortalığı!

Doğru, eğri, yalan ve yanlış gibi kavramlar umurlarında değil. Garip bir kitle bunlar. Kendi doğruları ve taktıkları at gözlükleri var. Onun dışında hiçbir şeyi kabul etmiyorlar. İşlerine gelirse, sirkeyi baldan tatlı bulup, "İki kere iki on yedi eder" bile diyebiliyorlar!

Doğruları ortaya koyduğunuzda kırmızı görmüş boğaya dönüyorlar. Çıldırıp saldırganlaşıyorlar!

Neymiş, her şeyin sorumlusu iktidarmış! Hatta belediyelerin hizmetsizlik ve beceriksizliğinin sebebi de Hükümet edenler imiş! "Erdoğan istedi paralar kesiliyor" diyorlar. "Kesildi" dedikleri paralar da o belediyelerin ödenmeyen SGK ve vergi borçları. Daha başka bir ifade ile halka ait paralar.

Ama gel de bunu onlara anlat! Öyle garip bir mantık içindeler ki, belediyeler har vurup harman savuracak, ballı ihaleler dağıtacak, işçilerden kestikleri SGK primlerinin üzerine yatacak; kimse de sesini çıkarmayacak.

Ver bize, yiyelim; kimse karışmasın ve hesap sormasın mantığı bu!

Bir de tutturmuşlar,