CHP nereye koşuyor

CHP öyle bir kavga ve savrulmanın içinde ki... Öylesine kargaşa ve karmaşaya boğuldu ki... Artık "olmaz" denilenler bile oluyor. Bakın Gürsel Tekin bile partiden istifa eti.

Ortaya sürdüğü gerekçelere bakıyorum, itirazım yok, hepsi doğru. Gürsel Tekin, partinin içinde bulunduğu yapıyı güzel özetlemiş. Ancak bu yeni değil ki, on küsur yıldır devam ediyor. CHP, kendi döneminde de öyleydi.

Şöyle bir geriye doğru bakalım:

Tekin, 2010 yılındaki kurultaya CHP İstanbul İl Başkanı olarak girdi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sağkolu olarak çıktı. Kemal Bey'in bürokrasiden gelmesi ve parti yapısını çok iyi bilmemesi sebebiyle Yeni CHP'yi O dizayn etti. Bu zafiyetten yararlanarak, dilediği gibi at koşturdu.

Bugün o işi Özgür Özel adına Malatyalı Veli Ağbaba yapıyor. Kendi yakınlarını kolluyor. Gürsel Tekin'in temeldeki şikayeti bu:

Mesela, CHP'nin Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Malatyalı. Çankaya Belediye Başkan Adayı olarak belirlenen Hüseyin Can Güler, Veli Ağaba'nın danışmanı ve Özgür Özel'in avukatı. İzmir Çiğli'ye bile aday olarak Malatyalılar Dernek Başkanı atandı. Tepkiler üzerine de geri çekilmek zorunda kalındı.

Bunlar sadece birkaç örnek. Listeyi uzatmak mümkün...

İyi güzel de dün de bu işi Gürsel Tekin yapıyordu. O'nun döneminde de Karslı ve Alevi yapısı ağırlıktaydı. CHP'deki hemşericilik, eş-dost kayırma hastalığı çok önceden başladı.

Devam edelim...

Kılıçdaroğlu, Yeni CHP'yi oluştururken, partinin içini boşaltanlardan, geçmişinden koparanlardan biri de Gürsel Tekin'di. MYK'ya girdi, Kılıçdaroğlu'ndan sonra "ikinci adam", ayrıca Önder Sav ve ekibine karşı Kılıçdaroğlu'nun kalkanı oldu. Örgütteki pek çok atamayı O yaptı. Partideki Ulusalcıları temizleyenlerden biri de kendisidir.

Daha sonra Kılıçdaroğlu ile yolları ayrıldı. Kemal Bey, önce Gürsel Tekin'i düz milletvekilliğine düşürdü. Ardından da milletvekili listesine bile almadı, Meclis Grubu'ndan tasfiye etti.

Ama mücadelesini sürdürdü...